o yoksa, oturmuyorsa şu sırada
arkamı dönüp baktıgımda onu görmüyorsam
tebeşiri gizlice ona fırlatıp
onu kızdırmayı bir oyun belliyorsam
onunla ugrasmadan duramıyorsam
onun saçlarını çektigimde
onun tarafından kovalanıyorsam
mahsus ona yakalanıp ondan dayak yiyorsam
sınıfa herkesten önce gelip
onun sırasına oturuyorsam bir süre
onun ellerini başını koydugu yerleri öpüyorsam
kalsın hocam kalsın
beni de deftere yok yazın
senin oturdugun sıranın altına
bir gül bile koyamadım
senin defterini ödevimi yapmadıgım bahane ederek
ödünç aldıgımda
defterini açtım senin yazılarına baktım
ne güzel yazıyordun
tane tane okunaklı ve her harfi sanki oya gibi işlemeli
hayran kalıyordum her gün daha fazla
tenefüslerde sen kızlarla bahçeye çıkıyordun
ben sınıfta kalırdım
sesin geliyordu bahçede
sınıfın penceresinden seni izliyordum
en çok da saçlarını begeniyordum
matematik dersini hiç sevmiyordum
en sevdigim ders tarih cografyaydı hep
sense deli gibi matematik sevdalısıydın
kafan zehir gibiydi mübarek
hoca beni tahtaya kaldırıp da soruyu çöz dediginde
elimi tebeşiri alıp da hiç birşey yazamadan
geri yerime oturmak koyuyordu en çok da bana
kim bu soruyu çözecek dediginde hoca
sen kaldırıyordun parmagını en önce
hocam hocam ben benn diyordun bir de
kalkıyordun sırandan bana dogru yürüyordun
elimdeki tebesiri alıp şıp diye çözüveriyordun problemi denklemi bilinmeyeni
buluyordun x in yerine 1 y nin yerine 2 koyuyordun
her şey halloluyordu böylece
okul bitti
seni bir daha görmedim
bende kalkıp büyük şehre göçtüm
şimdi karsıma çıkan tüm problemlerde
x in yerine 1 y nin yerine 2 koyuyorum
ama sen yoksun gitmissin
boşlugunu bir türlü dolduramıyorum
Kayıt Tarihi : 1.9.2010 22:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!