(Leo Rojas – Der einsame Hirte eşliğinde....
Canın, can arar
Bağırman çağırman
Bir yere kadar...
Ey zahid’im sanırsın ki
Çok bağırsam, avazım çok duyulur...
Rind sükûnu arş’a çıkar inan ki
Erenler bağında “Oku” nidasına uyulur.
Kalem vardır yazar, dağa, taşa, hava’ya su’ya
Ezberlenmiş okkalı ve hokkalı muhtelif şekil, biçim...
Kâğıt vardır, ele, göze, halı kilim, ipek mipek dokuya
Baykuş, Tavus, karga değil, bülbül gelsin gül için
Ey gönül mağarası, pek muhtaçsın, canandaki kokuya.
Elan hazır
Doğmuş olan, uçmag’a... Sır değil ki
Yaprağını tahsilata, toprak nazır!
Rüzgâr, kuşlar, gözüm gibi sevdiğim ve uykuda papatyam...
Bilemezsin Yılgın Yağmur, kader denen örgüyü
Göz görmez de gönül görürür, görgüyü
..... x x x
Rind: Rind; şekil kaygılarından uzak, hoşgörü sahibi, ne dine ne de dünyaya sırt çeviren kişidir.
Zahid; aklı ve hesabı kendine rehber edinen, kendi nefsini ön plânda tutan, dünyada işlediği amellerin karşılığında âhirette cenneti gözleyen
Okkalı: Ağır çeken, kilolu... Kocaman, büyük.
Hokka: Çoğunlukla cam, toprak veya metalden üretilen mürekkep kabı!
Elan: Şu anda, şimdi, henüz, daha
Uçmağ: Uçmag - Türk ve Altay mitolojisinde Cennet. Uçmağ olarak da söylenir. Ölümden sonra iyi insanların mükâfat olarak gideceği yer. Karşıtı Tamagdır. Tamu, Cehennem)
Aşiyansız, 07.06.20 - 05.45 Y.Y.
Kayıt Tarihi : 7.6.2020 14:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!