Karanlık gizler oldu acılarımı,
Doğan güneşle yıkandı avuçlarım.
Savrulan rüzgârla giden gençliğim,
Geride birkaç pişmanlık bıraktı,
Umudumu geçen günlerimle kaybettim.
Anılar en değerli hazinedir,
Kaybolmayan, eskimeyen bir mücevher misali,
Saklanır gönüllerde ölüme dek,
Hüznü, mutluluğu içinde saklar,
Anı demek tutku demek,
Anı demek aşk demek,
Dalgaların coştuğu denizi seyrettik,
Gülümsedik ufka bakarak,
Nefreti, kini bir tarafa itip,
Güneşin doğuşuna kadar,
Bekledik, sabahın oluşunu…
Hava puslu bir o kadar da karanlık,
Görünmüyor uykuya hapsolmuş tutkular,
Geride bırakılan hayaller sürekli,
Çarpıyor demirden gönlün duvarına…
Korkunun sevince karıştığı soğuk,
Üşüten bir havayla karışık sabah da,
Birkaç sıcacık hayal geldi aklıma,
Sonra hüzünlenir oldum…
İstedim ağlamayı, bağırarak,
korktum kısılır diye, sesim.
Sevmek ayrıcalıktır, başkalıktır,
Arzudan uzak tarifi imkânsız,
Umudun harflerle anlatılmasıdır…
Dalgaların coşkunluğun da titreyen,
Saf temiz özdür,
Faydadan çok hisse gark olmak,
Suskunum yine konuşmak istemiyorum
Renk renk çiçekleri, dumanlı dağları,
Uçup giden kuşları, dağılan bulutları,
Seyretmek, konuşmamak, hissetmek,
İstiyorum suskunluğuma ek olarak…
dar sokaklarda ilerlerken
gördüğün tarihin izleri
asırlar önce işlenmiş
paslı düşleriyle, hayalimize
anlatılır hikâyeleri kahramanların
Karanlığı okşayan ellerimi uzattım,
Tutmak istedim görünmezliği,
Geçmişe gömülmüş düşüncelerimi,
Dağıtmak esen rüzgârla boşluğa…
Gönlüm bir harabeye dönmüş,
Acıtır kimsesizliğimi gülüşler
yüzüme vururken böyle ayrılıklar,
Yalnızlığımı
mazinin döküntüleri
Elime ayağıma dolaşır.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!