Sıkılmadın mı balkonsuz evlerden, döner koltuklardan
Metropol zebanilerinden, gelecek kaygısından
Siyasetçilerden, enflasyondan, rakamlardan, yalanlardan..
Off... hayır hayır böyle ölmemeliyiz
Bak dışarıda, gökyüzünde lunapark şenliği var
Elinden elma şekeri alınmış çocuk gibi durma öyle, kalk hadi
Karadeniz'i anımsatan kadınım
Bir selvi ağacından düşlerimi alır avuçlarına bırakırım
Sıkma sakın saklamada bırak yayılsın zaman
Fırından yeni çıkan ekmeğin kokusu gibi avuçlarından hayatımıza
Karadeniz'i anımsatan kadınım
Ahh benim konçertom
Adagio'mum, Bolero'mum, Allegro'mum, Moonlight Sonata'mım, dört mevsimim
Fırçadan tuvale sürmeye kıyamadığım rengim, tükenmesini istemediğim tek kalemim
Deniz fenerim, şilam, haykırışım, köpüklü biram, son sigaram, şiir bahçem
Aylardır çıkmıyor yalnızlığım dışarı
Çiçek giyinir kokusu
Ensesinden bahar fışkırır
Bir kere çektimi bir daha çekesim gelir
ve bir daha
Hayta bir çocuk gibi
Ölüm ölür o anda yanarken ağlayarak
Tesadüfler mi bize koşar yoksa biz mi koşarız tesadüflere
Hayat mı çok b.ktan yoksa biz mi öyle kılıyoruz
Okyanuslar mavi mi yoksa biz mi öyle görüyoruz
Can Yücel yazdığı için mi kalıcı oldu yoksa kalıcı olsun diye biz mi yazdırdık
Bir gülüş ancak bu kadar mı güzel olur yoksa biz mi öyle kabulleniyoruz
.
Yarım kalan birayı mehtaba yolluk olsun diye
denize döker öyle yatarım
Yarım kalan rüyaları da yatakta bırakır
güneş denizi uyandırmadan aynı yere giderim
Giderim ki bana herşey o günü hatırlatsın
Kuş sesleri gamzelerini
Bir tarafı kumsal bir tarafı deniz
Bir tarafı nefret bir tarafı aşk
Bir tarafı ölüm bir tarafı hayat
Sessizlik
Yokken gelmesini istediğin
Gelincede gitmesini beklediğin
Görmesin yelkovan akrebi biz birbirimizi görmeden
Ulaşmasın martı çığlıkları denize sesin sesime ulaşmadan
Çekmesin ateş içine oksijeni ben kokunu içime çekmeden
Mahcup gönlümüz mavi sonsuzluğa ulaşmadan
Değmesin yağmur toprağa avuçların avuçlarıma değmeden
Bugün burada eşlik eden bir sen değilsinki be kalem kardeş
Fark etmesende bu masada
Herbir kibritle başka bir silület canlanırdı
10 dk sonrasındaki oğuzhan, 10 dk öncesindeki oğuzhan
10 yıl öncesi ve sonrası
Sokak lambasının altında ağlar
Şefkat mağduru bir çocuk
Zamanın çobanı öldüğünü fark ettiğinde
Düşündü çocuk
Nerede bu ormanların zümrüt kalbi
Sömürdünüz renkleri fabrikalarla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!