Gittin…
Hala dudaklarımda tadın.
Gelişine adandı bütün şarkılar.
Gülüşüme adamdı dedirten kadın.
Şizofren bir yara bu bendeki.
Bir nedeni yok bu geceki yad’ın.
yaşamak öyle mi?
herşeyimi enkaz altında bıraktım çıkarken.
tozu vardı hayallerin üzerimde,
kir pas içindeydim sen gittiğinde ben.
sigara sarıyordum kanayan yanlarıma,
uyuyordum uyuşuyordum,
Hoş geldin dert’im.
Acıtan, ağrıtan, ağrıyan yanım.
Hoş geldin…
Yasını tutuyorum,
Yine geç kaldı serabın.
Saçlarını savurma,
Çal kemancı.
Hüzzam makamının hezimetiyle,
Kalbimin bütün tellerine dokun bu gece.
En çok bu acıtır içimi denen,
Anlatılmadık bir yara kalmasın.
Dili yok bu sokakların,
Öylesine seveceksin ki;
Kıpır kıpır olacak yüreğin,
Taa içinden güleceksin onu gördüğünde,
Damarlarını patlatırcasına yürüyecek aşk,
Kalbinden bütün hücrelerine.
Keyif duyacaksın dikenleri eline batarken sevdanın.
İstanbul’a nakil ediliyordu bütün hüzünler
Kendi kendimeliğimin yetim çığlığına
Adsız tecrübeler biriktiriyordum
Oysaki hiç alışık değildim tekil yalnızlıklara
Tıka basa bir atmosfer boyu
İhtişamlı kalabalıkların içinde bir başınaydım hep
Sükut-u ikrarım sanadır ey yar
Aşk ile gönlüme zecr ediyorsun
Şavk-ı vech-in ile atfettin nazar
Devran-ı alem-i fecr ediyorsun
Takvimler eylüle asılı kaldı
Yaprak döktü gençliğim
Yitip gitti zaman
Öylece bıraktım hayatı
Üstü kalsın’dı bu sevdaya
Kurulan hayaller sırasını savıyordu
Bin yıllık hasretinle
Yüz sürdüm yüzüne ömrünün
El çektim füzulundan
Kader dedim geçtim
El dedim eldedir sevdalım
Gönle bakmak ne hadde
Artık anlıyorum ki;
Yazık bir romanın yazım hatalarıyım ben!
Sevgiliye yazılmış şarkıların,
Yanılmış notalarıyım.
Bitişini imzaladım gönül yığınlarımın.
Sen çocuksu sevdalardan bahsediyorsun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!