Yenilen gündüzlere geceler imiş,
Meğerse tüm marifet günde imiş,
Sevdaya, mutluluğa, hüzne, kedere beşik imiş.
Bilemedim senin derin muhabbetinden,
Efsunun derime setres oluvermiş.
Bıçakların bile körü daha çok acıtır imiş,
Marifet her zaman yaşayınca öğrenilir imiş,
Beynim ahvâlim için kalbimi şikayet eder imiş,
Kalbim neylesin çaresiz, kızgın, meftun...
Aşkının meyhanesinde sarhoş oluvermiş.
Aşkın efkârı zehirlerin âlâsı imiş,
Bin Lokmân bulunsa akıbeti bulunmaz imiş,
Önce tatlı gelen şerbet sonra ağzından köpürür imiş,
Demem o ki; o nefsin yok mu o nefsin?
Celladın taa kendisi imiş.
Her yiğidin zaafı masume bir sultan imiş,
O da nefsin bıçağını bedenimde gezdirir imiş,
Beni gurbet ele sürgün edenin bir bildiği var imiş,
Mevlânın edep meclisinde muzaffer olsam da,
Bu sabinin tek hezimeti senin yegane gözlerin imiş.
Kayıt Tarihi : 14.5.2025 05:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!