Bir mumun, ışığı kadar
Çok uzağım, ulaşamam ki kendime
Gecenin o karanlığında, kaldım gizemim de
Hep de saklıyorum, nedense
Umutlarımı, sıcak koynumda
Bir nefes altında, sönsekte
Karanlığı bir türlü delemedim, kendime
Ay’ın çehresine, mahkûmum neden?
Garip bir mum ışığı, bu beden
Söyle kimim ki, ben?
Öz bünyeme de şavk’ımı, veremem
Raks içinde, dağılsa da etrafa halem
Göz ucunda kıvır kıvırdır, cilven
Kayan o kem bakışların, altında
Ruha o akışın, demi söker sinemi
Cismim; hüzün içinde, bakar arkandan
Fark edilirmiyim ki?
Ben, sence
Hayat zaten, bana bir iskence
Hülyaların esinlenişi, akar benden
Mutlulukların doğuyor, içte derinden
Ne hayaller, bende nasıl gerçek olur
Bir bilsen!
Kendi eriyişimi bile, göremem
Sevgi ateşinin, öz sarılışının aynasında
El’ler, gülüp oynarken
Damla damla eriyip, dökülüyor bu beden
söyle bana, nedem?
Siz bu hayatta, hiç gördünüz mü?
Şevk içinde, her yere zevk’i verirken
Ağrısını bile, bilmeyeni
El’i aydınlatışta, kendisi karanlıkta kalanı
Yok, oluşta canından ve cananından olanı
Sevgi ve sevdaları coştururken
Eriyişte akar, kendi içinden
Nice senelerde aktık, senelerin içinden
İşte o acizlik içindeyken
Eriyipte giden, o mum’um ben…
(31.12.2011) AZAP…
Kayıt Tarihi : 9.1.2012 12:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!