Ben sana vurulmuşum o gece
Ah o iki yosun ışıltıda, o yeşil ve derin sularda
Ne güneşler doğdu, ne yıldızlar kaydı
Ne hazanlar ne hüzünler yaşandı, ne ufuklar sarardı
O buğulu gözlerinde oynaşan pırıltılarda
Değirmi yüzüne süzülen damlalarda
Solan çehrende, sararan yanağında
Titreyen dudaklarında yankılanan hıçkırıklarda
Bendim seni yaşayan
Bendim sende yaşayan, sende tutuşup yanan, sende kaybolan
Bendim sana ağlayan
Kimle yaşadın bunca yılı diye sayıklayan
Neredeydin bunca zaman diye sızlanan
Ben sana tutulmuşum o gece
Farkında olmadan, gözlerine dalmadan
Tenine dokunmadan, lepiska saçlarını koklamadan
Zarif belini sarmadan, dudaklarında yanmadan
Bağrıma basmadan, kucağımda sarmadan
Ah Nora, o gece... o gece kapılmışım ben sana
Deniz fenerleri yanmıyordu, hepsi sönüktü o gece
Ama sen yanıyordun kollarımda
Ve aydınlatıyordun geceyi
Hiç unutmadık yıkandığımız o gümüş dereyi
Kıskandırırdın pırıltılı teninde aydedeyi
Ah Gürcüm, kadınım, beyaz zambağım
Ben sana yanmışım o gece
Tam o gece... varlığımı unutturduğun anlarda
Unutmuşum dünyayı, kaybolmuşum deryalarda
Bedenlerimiz sarmaş dolaş, mum gibi eriyorduk
Bizsiz boynu bükük kalan yataklarda
Kayıt Tarihi : 18.5.2025 16:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!