Sefil bir ev gibi kendime tütüyorum
Yüzümü çalarak aynalardan
Ki silerek adımlarımı boşluğa
Biraz sen, biraz sessizlik ve çokça tütün
Şiraz demiştim ikindi vakti
Çavlan olacaktık hatırladın mı?
Sen gittin üşümeyi giydin!
Unut demek kolay gel bana sor bir de,
Unutamıyorum işte unutamıyorum,
Birşey var şuramda beni kahreden,
Şuramda tam yüreğimin üstünde,
Çakılı duran birşey var,
Elimde değil söküp atamıyorum.
Devamını Oku
Unutamıyorum işte unutamıyorum,
Birşey var şuramda beni kahreden,
Şuramda tam yüreğimin üstünde,
Çakılı duran birşey var,
Elimde değil söküp atamıyorum.
Hep özünden kopup geliyor şiirlerin, yapmacıklığa yer yok. Kutluyor; sevgi ve selamlar gönderiyorum.
Her bölümde tamam bu gece ben bu satırlardayım diyorum; derken ben hepsiyim diyorum..Senin yüreğinde olduğum aşikar; beni avuçlarına alıp yerleştirirken içine ben korkudan kıpırdayamaz oldum ya kanatırsam yüreğini diye..Korkarım sevdiklerimi incitmekten..Dediğim gibi yüreğindeki yerimi biliyorum ama bu gece kaleminede musallat oldum haberin olsun..
Sevgilerimle
Şiiri bir ürperme sanatı, tüylerin diken diken olarak soluk soluğa okunması gereken bir metin olarak algılayanlar için güzel bir şiir.
Ancak şiire bunca emek veren ve ruhunun en derinlerinde şiir olan birisinin kendisinin tekrarı niteliğinde şiirlerini artık aşması,beğeni düzeyini yükseltgemesi gerektiğine inanıyorum.
Sorular geliyor aklıma..
Şiir bir ''itirafname'' den ibaret olabilir mi?
Duygulara ait bir otobiyografi olabilir mi?
Bu soru oldukça keskin bir soru. İnsan ilk bakışta ne evet, ne de hayır cevabı verebilir bu soruya..
Şair, şiirinin şahsi oluşunu, şahsi kalmasını , şahsında insani ortak değerlere tercüman olabilmesiyle affettirebilir sanırım.
İşte bu noktada Eliot, objektif karşılık ve kollektif (ortak) şuur kavramlarına ihtiyaç duyulduğunu söyler.
yani bunu ben şöyle anlıyorum...
Söylemlerimizin mecburen şahsi tecrübelerimizden süzülmesine karşılık, belki toplumca açıkça dillendirilemeyen , itiraf edilemeyen ama varlığı kesin olarak vicdanlarda tasdik edilen olgularına yaslanması gerektiği..
Şiire döndüğümde ...
Şair ve sevgilisi arasında bir cereyan, bir içsel konuşma yaşanıyor şiirde. Şairin birinci şahıs dilinden bu cereyanın nakledilişine tanık oluyoruz biz okuyucular.
Bu akıştaki gerilim zaman zaman- hatta çoğu zaman - yüksek bir tempo arzediyor...
Bazan çatışkan, bazan koşut akan iki nehir gibi bu özneler şiir boyunca ..
Ortak idealleri ise oldukça puslu şiir de. Ortak idealden çok ortak zevklerini görüyoruz dizelerde..
Öksüzlük ve yetimlik vurgusu ile oluşturulan ortak payda .
Ve illa ki sen ses ve tütün
Anason ve şiraz ve illa gözlerin
Bütün bunlar , bu esrarlı fon, en başta sözünü ettiğim ağlamaklı okunan şiirler için vazgeçilmez leitmotivlerdendir.
Bu bakımdan şairin hızla başka şiir türlerini, söyleyiş özgünlüklerini de kavramaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Çünkü bunca enerjinin , bunca birikimin şiire ait ilk istasyonlarda takılıp kalmasına gönlüm razı olmadığından;
Ben elimden geldiğince ve samimi olarak bir şeyler söylemeye çalıştım şaireye.
Yepyeni ilhamlar, yepyeni tarzlar, yepyeni muhtevalı şiirlerinde buluşmak dileğimle sevgilerimi sunuyorum...
Oysa it gibi saklamaktan yaralarımı
Ve saklanmaktan kapı aralıklarına
Olanca hızımla kaçmaktan ne çok yorulmuşum
Şadırvanlardaki kuşlara eş olmuşum
Senin de farkın yok!
KUTLARIM ŞİİRİ USTALIKLA DİZELERE YANSITAN ŞİİR YÜREĞE..SAYGILAR SEVGİLER...
Sanıyorsun ki her acı aynı kalıyor,
Yanılıyorsun sevdiğim, acılarda eskiyor! /
Öyle..
Acılarda eskiyor.
Gelen her neyse kalıcı değil.
Her şey kendine gidiyor.
Yüreğine sağlık. Döktürmüşsün gene.
bazen olacakların önüne geçemesiniz, olmasını istemezsiniz!
dahasi olup bitenlerin bir seyircisi gibisinizdır çekip giderken hem de 'ayni kişi' olarak;
alev almiş bir geçmişin yangın yerinden, içiniz dağlanir gözyaşlarınız akiyorken... kutlarım!
Sefil bir ev gibi kendime tütüyorum
Yüzümü çalarak aynalardan
Ki silerek adımlarımı boşluğa
Biraz sen, biraz sessizlik ve çokça tütün
Şiraz demiştim ikindi vakti
Çavlan olacaktık hatırladın mı?
Sen gittin üşümeyi giydin!
Yine çok güzel...
Tebrikler Filiz.
Sevgiler.
Gül
Şimdi öyle devirme yüzünü
Öyle nüvelenme içime
Kızılcık şerbeti deriz içtiğimiz, dert etme
Çatlayan yolların yitik nabzına kurarız saati
Dolunay süreriz özlemlerimize ............
Unutubilme kabiliyetimiz olmasa , yarıya düşerdi ömrümüz....
Teşekkürler Filiz hanım, çok beğendim......
Şimdi öyle devirme yüzünü
Öyle nüvelenme içime
Kızılcık şerbeti deriz içtiğimiz, dert etme
Çatlayan yolların yitik nabzına kurarız saati
Dolunay süreriz özlemlerimize
büyük bir beğeni ile okudum şiirinizi filiz hanım ,kaleminiz aim kalsın tebrikler ,tam puan
filiz hanım ;
gönüllerde iz bırakan bu harika çalışmanızı beğenerek okudum.. nüvemizdeki duyguların aşksız nekadar üşüdüğünü gördüm..
kutlarım sevgi dolu yüreğinizi ve saygın kaleminizi..tam puan 100 ...akçaydan selam ve saygılarımı sunarım...sevgiyle ve şiirle
Bu şiir ile ilgili 41 tane yorum bulunmakta