Nurgül Guver Şiirleri - Şair Nurgül Guver

Nurgül Guver

Bıktım dünyadaki bu haksızlıklardan, Bıktım boş vaatlerden,tüm yalanlardan, Bıktım artık duyduğum kötü sözden,küfürden, Hayvanca yaşamaktan bıktım usandım... Silinmiş belleklerden doğruluğun izleri, Kaplamış tüm ruhları kötülüğün sisleri, Hangi deterjan çıkarır bu kapkara isleri? Bu veballe yaşamaktan bıktım usandım.... Yaşamayı bu sanıp birde yaşıyoruz Üstümüzde lekeler,pislikler taşıyoruz, Güya gelişipte biz çağı aşıyoruz, Bu akılla yaşamaktan bıktım usandım.... Yalanlar doğru oldu,doğrularsa hep yalan, Yılın modası yalnızca akıllarda kalan, Bizlerde bitiyoruz güller değil tek solan, Batıyı kovalamaktan bıktım usandım....

Devamını Oku
Nurgül Guver

Bir boşluğun içinde nedenini bilmediğim Fırtınalarla savruluyor ruhum. Hangi yana baksam duvar, Gökyüzünde yıldız yok oysa geceydi Ayaklarımın bastığı yerde sadece betonlar Düşünmekten usanmış beynim,seyreyliyor hayatı, Bakıyor gözlerim görmüyor olayları Beynim uyuşmuş,beynim kıskaçlarda Bu muydum ben? Yoksa ben bu mu oldum? Neydi beni böyle çaresizlikler içinde bırakan? Oysa yaşadığım hayat yaşanılabilir halde Peki neden isyanda yüreğim,tepkisi tepkisizlik? Neden çaresizlikler içinde çareden kaçıyorum? Deli olmak fikri güzel geliyor işte yine Yine deliler kadar özgür olmak istiyorum. Koşmak amaçsızca feryad ederek,bağırarak Bir dağ zirvesinde kesilsin soluğum istiyorum.... Elime geçen herşeyi parçalamak, Sevdiğim kalpleri kırmak istiyorum. İçimde biriken enerji patlayacak yer ararken Bitkinlik içinde yığılıp kalıyorum..... Bitsin istiyorum herşey bitsin, Ne nasihat versinler ne baksınlar yüzüme. Ellerimin gücünden korkuyorum Kendi boğazımı sıkacaklar birgün diye... Ey Rabbim! Dertlerin dermanı,yürek ferahı, Bilirim ki uzaklaştıkça senden çırpınır yürek. Ben sana gelmek için uğraştıkça nefsim Koparıp atıyor boşluklar denizine. Kurtar Yarab! Beni benim elimden, Korkuyorum artık zehir gibi dilimden, Sen bilirsin özümü,Sen yarattın,can verdin, Ben yine çaresiz Senin kapına geldim...

Devamını Oku
Nurgül Guver

Bu sevdadan elimde
Bir zifiri karanlık kaldı sadece
Oysa sevmeyi öğrenmiş
Aşkı tanımıştım.

Şimdi gözümün gördüğü

Devamını Oku
Nurgül Guver

Ağlayabilsem; Gözyaşlarım tükenmeden sel gibi aksa, Yalvarabilsem canı gönülden Yaradana Sevebilsem karşılıksız her güzel şeyi, Kuşlar gibi uçabilsem tasasız, Sevdiklerimin ölümünü görmeden keşke ben ölsem... Haykırabilsem; Onu delice sevdiğimi suratına, Ah! birde çekinmesem,ürkmesem... İnceldiği yerden kopsun deyip çekiversem ucunu Birde içimdeki acının sebebini bilsem. Yapabilsem; İsteyipte yapamadıklarımı, Hayallerimi gerçekleştirebilsem. Üzerine bir bardak soğuk su içip Çektiğim acıları unutabilsem. Bir kerecik; Ah! birkerecikte yapmacıksız Kahkahayla içten gülebilsem...

Devamını Oku
Nurgül Guver

Eşimin tayininin Güney Doğuya çıktığını öğrenince; içimde hem korku,hemde yeni bir hayata başlamanın heyecanı vardı.Korkuyordum çünkü; masmavi bir deniz ve yemyeşil bir doğadan ayrılıp kıraç,sıcak bir ile gidecektik.Korkuyordum çünkü; kıraç toprakların insanlarıda (yaşadıkları iklim nedeniyle olmalı zira daha öncesinden deneyimlerim oldu) kıraç oluyordu.Heyecenlıydım çünkü; on yıl sonra eşim ve oğlumla yeni bir hayata başlayacak,bir aile olabilecektik.Heyecenlıydın çünkü; yoğun ve yorucu geçen iş hayatından sonra dinlenebilecektim….
Artık dört yıl yaşayacağımız ile yaklaştıkça yeşilin yerini kahverengi hatta kızıl renk aldı.14 temmuz, yazın en sıcak zamanında zor bir yolculuk tam onaltı saat ve boğazı yakan kuru,sıcak bir hava….Aldığım her nefes hem ciğerlerimi,hem boğazımı,hemde kalbimi yakıyordu.Daha varmadan düşünmeye başladım ‘’insan nasıl yaşardı denizi ve ağaçları görmeden’’? Denizin tuz ve yosun kokusunu soluyarak büyüyen insanlar hep o kokuyu ararlar,yeşilin her tonunu görerek dünyaya gözlerini açanlar hep o huzur verici manzarayı görmek isterler……
Biz oturacağımız evi hiç görmeden,orada çalışan (eşimin iki yıl berber çalışacağı) arkadaşları tarafından tutulmuştu.Biz eşyalarla beraber gittik ve içimi derin bir hüzün sardı…..Toz,sıcak,çürümüş kokular……..Hiçbir şey yapmadan bir gün ağladığımı hatırlıyorum.Orada yaşayamam ölürüm gibi hissediyordum.
Apartmanın kapıcısı (Allah razı olsun Ondan ve ailesinden) hemen el attılar eşyaları taşımaya.Günlerden Pazar,su ve elektirik kesik,abone olabilmek için pazartesi olması gerek.İlk gün ve gece öyle geçti,bir mum ışığı ve bir şişe suyla…..
Ertesi gün içimde hüzünle ‘’bu işi başaracağım,burada kalacağım,bunu yapacağım’’ diye söz verdim kendime.Bir ay sürdü yerleşebilmemiz.Bir işi yapsak,bir diğerinde pürüz çıkıyordu….
Sıcak……50 dereceye varan,nefes aldırmayan,gece uyutmayan kupkuru sıcak.Ama asıl sorun elektriklerdi.Her evde güç ayarlayıcısı takılmalıymış zira voltlar 220 den 100 e düşüyor,birden 300 e çıkıyordu.Buzdolabının yerinden çıkıp dans ettiğini gördüm.

Devamını Oku
Nurgül Guver

Loş ışıklarda belleğini kaybetmiş bir garip,
Gecenin donduran soğuğunda dar bir patikada yalnız
Ayaklarının altında ezilen kuru yaprak sesleri,
Boğazında feryat,kirpikleri ıslak.
Yaz sıcağında sömürülen bank şimdi kendisi gibi mahsun,
Yanmaya hacet yok gece lambalarında,onlarda tükenmiş.

Devamını Oku
Nurgül Guver

Olmuyor işte........
Yüreğimde binbir duygu
Ölümüne savaşırken bir diğeriyle
Yazamıyor kalem......................

Oysa;

Devamını Oku
Nurgül Guver

Akşamüstü yürüyüşlerimdeki adam
Sarıldığım yastığımdaki ten kokum
Mum ışığıyla bulduğum karanlıklarımda
Labirentlerinde dolaştığım yitik sevdam.
Gözümün gördüğü
Uzanıp tuttuğum dokunamadan…..

Devamını Oku
Nurgül Guver

İçimde tarifi olmaz sıkıntı,
Ellerimde ateş,yüreğimde buzlar.
İçine düştüğüm amansız boşluk,
Etrafımı saran jöleli karanlıklar…..
***
Benim gözlerimden alınmış rahmet,

Devamını Oku
Nurgül Guver

Umutlarımı sarmış çaresizlik
Çelik kelepçelerle,
Yüreğim kafes kafes tel örğülerde
Kurtulamıyorum…


Devamını Oku