Ölüm her nasıl olsa gelecekse, nasıl öleceğini kendin seçmelisin, kaçamıyorsun diye değil. Sevecek kadar yaşayamayacaksan, ölümün huzurlu koynuna uzan
ve bir tebessüm olsun mirasın.
İstersen bir çocuk ol dördünde savaşlar kadar özgürlüğe yabancı olan. Sevebileceğini düşün ve hatta inan, yaşamın kanlı gömleği
buruş buruş ellerindeyken.
Batımında karanlığın
Ala çalar yanaklar
Bir alev düşer susuzluğa
Utanır gözler
Yol incelir, uzaklaşır
Bacaklarda titrer korku
Kar yağmıştı o gün hatırlar mısın?
Yağdıkça kar seni, o günü hatırlarım.
Üşür gibi olurum, uçmak isterim güneşlere
O an olmamış olmak orada gidişinde senin
Ya da fark edememek yağışını karın,
Ocağına düşülmüş yar aşkına
Söyleyin
Sessiz bir ölümle perdesi çekilen
Bir intihar teşebbüsü değildir de
Nedir yaşamak
...
O hep buradaydı
Onu gördüm
Kah sopasını kavrıyordu
Kah mendilini
Sallıyordu
Hep bekledim
Kopuk cümleler,
Kesik duygular
İfadesi güç anlar
Ve anlatmaktan uzak,
Anlaşılmaktan uzak sevdalar.
İpe çekilmiş yürek
Hayat...
Elinde bir gül
Sana koşan kırmızılı kadın
Ve dudaklara armağan
Bir ruj lekesi
Doğmasını bekledim günün
Kıpırdanışında bir yıldızın
Görmeyi bekledim.
Hüzünleniyor gibiyken gözlerim
Güzelliğini sevdim sevmenin
Bir yıldız bulutlardan gizlenmiş
Uzaktan seyre dalmış
Sıcak bir tebessümle üşüşüyor
Yalnızlığıma
Gel ve oku...
Okunaklı bu gece karanlığı
Seriverince gönlünü
Gözlerinin ufkuna dek
Mevsim bahara doğru
Kör edip gözünü
Dinlemeden yüreğini
Dinlemeden yüreğini




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!