Yaşayamadığım çocukluğumun
hep eksikliğini duydum yıllarca,
öksüz büyüdüğümdendir belki de.
insanlardan görmediğim ilgiyi vefayı can
dostlarım da buldum.
Ondandır belki, nerde sahipsiz bir
Mevlanın hikmeti gönlümün yari
Uzanmış baş başa sıralı dağlar
Kesilmiş kanadı kırılmış kolu
Sizde benim gibi yaralı dağlar
Sizin halinizden gaddar anlamaz
Düşlerimden düşüp rüyama giren
Yadellerle hatrın gönlün hoşmudur
Kimlerle dost oldun kimlerle yaren
Hayat dolumudur sana boşmudur
*
Bir zaman gönlümde açan çiçektin
Bir yanardağ misali
Patladı volkanindan
Samimiyeti gülen yüzü
Karşılık buldu insanindan
***
Atamızın izinden
Yanar kalbim hasret ile
İçimde ki, bin dert ile
Bitmeyen bir mühlet ile
Yine darda gamlı gönlüm
*
Karışmış baharım yazım
Dönüpte bakınca şöyle geriye
Bir Rüzgar misali gitti gençliğim
Ah-u figan ederim geçen ömrüme
Sanki duman oldu tüttü gençliğim
☆
Yaşadı bu gönül nice depremler
Gözlerin gözüme baktığı zaman
İçimden bir parça sökülür gider
Ey canan yanımdan gittiğin zaman
Kanlı çeşmim yaşı dökülür gider
Kırdın bu gönlümü tamir edilmez
Madem istemiyon çeker giderim
Gam deryasındayım yüzüm hiç gülmez
Derdimi dağlara döker giderim
☆
Daha sen küçüksün ey kaşı keman
Vardım ziyarete Ekim ayın da
Ahvalini sordum Haydar Dedenin
Gülünce gül açar nur cemalın da
Mutlu oldum yanın da Haydar Dedenin
*
Doyum olmaz sohbetine diline
Hem doğası hem insanı güzeldir
Hele kardeş gel gidek tinyaba’ya
Dostluk daim muhabbeti ezeldir
Hele kardeş gel gidek Tinyaba’ya
☆
Varıp ta bulalım Bektaş Yılmaz’ı



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!