Esiyor başımda kavak yelleri
Ben senin aşkına düştüm düşeli
Herkesin gözünde oldum serseri
Ben senin aşkına düştüm düşeli.
Ne iz'an bıraktın,ne fikir bende
Yüreğim kafeste bir kuş misali
Kanat seslerini duyuyorum,çaresiz,
Kulak kabartıyorum çığlıklarına
Yalnızlığı ve sensizliği haykırıyor.
Gemicilerin ufukları gözlediği gibi
Aç gözünü seyreyle bak
Daha neler göreceksin
Şuyersiz inadı bırak
Birgün sen de öleceksin.
İbret al şu kâinattan
Kalbimin üstüne koydum resmini
Dilimde söyleyip durdum ismini
Gözümün önüne getirdim seni
Unutmak istedim unutamadım.
Yokluğun ölümden zor geldi bana
Çarmıha germişler hayallerimi
Düşlerim hapsolmuş prangalarda
Öksüz bırakmışlar ümitlerimi
Ümitsiz kalmışım karanlıklarda.
Hayatımı zindan etmiş geceler
Ömür denen nimet geçerken boşa
Hazırlığın varmı kardeş ne dersin.
Azrail bakmıyor tahsile,yaşa
Hazırlığın varmı kardeş ne dersin.
Öyle bir yoldurki azıksız olmaz
Gönlüm dümensiz bir gemiydi önce
Engin denizlerde başıboş,aylak
Bozuk bir pusula,sarhoş bir kaptan
Dalgalar yıprattı ahşap gövdemi.
Ne martılar duydu çığlıklarımı
VBir ateşle yanar cümle bedenim
Ayazlarda üşümeyi özledim
Açılmamış goncalarım var benim
Bahçelerden devşirmeyi özledim.
Yüreğimde hazan olur,kış olur
Bülbülün hicranı,ahı var bugün
Dikenler içinde yandığı gündür
Gökleri inleten eyvahı var bugün
Kan revan içinde kaldığı gündür.
Ey aşık sende yak gönül evini
Erişsem dağların doruklarına
Bir avuç bembeyaz kar getiririm
İnsem insanların yüreklerine
Acıdan tutuşmuş kor getiririm.
Girsem gülistana goncagül dersem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!