Yağmurlar bırak,
Beyaz karanfillerin
Siyah gölgelerine…
Etekleri tutuşmuş gecelerimin
Kayıp sabahlarındayım.
Vurgun yemiş bakışlarımın kuytularında
balıklarla birlikte yakalanmışım martılara,
takılı kalmışım ellerimden
balıkçı ağlarına
ve
etim kanamış,
sevgiliye koparılan
Gözlerimizde yağmurlar eskidi,
Üzerimizde zaman elbisesi.
Aşkının bedeli miydi?
Tohumların çatlatması bedenini.
Kelebekler kozasını sırtında taşır mı ki?
Zamanıdır,
bir elimde tebeşir, önümde teneşir.
çeteresi tutulur
siyahi gölgemin...
gerdeğimin eşiğindeyim
yüz görümlüğün, sadece
yüzümdür bilirim
Karalara gemiler yaparken ellerim
İçimde inim inim
Denizleri ağlatır gecelerim.
Saçlarımda bağ bozumu renkler
Buzullarımda açarken volkanik güller
Hercai menekşeler ekiyorum
birer birer kayboldular,
ayaklardan çıkan,
aceleci sesler.
ötede top oynayan,
çocuklar gittiler…
son seferli vapurlar da,
karlar yağıyor sokaklarıma.
namert soğuk,
yeni yetmelerimi vurdu
kuytularımda...
sobasız odaların,
EVET’İM OYUNLAR BOZAR
“Aklını kullanmayanlara
Pislik yağdırırım” diyor Hak
Aklını kullanmak en büyük hak
Seni hayır’a çağıran zevata bak!
küllerimi içtim
şu köşede dün.
kâğıdı yırtıldı bedenimin...
ve
nihayete erdi sensizliğim.
şimdi her yer,
buğusunda işvelenen gözlerin,
dans ederken gecenin koynunda,
önümde ay soyunur, pervasızca...
ve biz
mermi toplamaya çıkarız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!