gök dolduruyor yüzünü taşlarla
akşam oldu-olacak
seyre hazırlanıyor
koca bir sinema
hem de açık hava
yıldızları çok izleyicisi de
Beni ilk gördüğün yere 
sahip şimdi bir rüzgar
...turunç çiçeklerinin eteklerini savuran...
...akşama dağılan bir gündü
tokasını sonsuzluk yaparak bağlar
onun saçlarına tanrı
gözlerine düşmeden başlar çözmeye
şarap tozu bu
başka ne olabilir ki
...anladım...
unufak ve
her yerde
tozlanan çiçeğe sebep
yalnızlık kalabalık bir kent...
sokaklarında çınlayan bir acı eğlence
simsiyah bir boşlukla girilen kalabalık yerlerde,
dudaklarımın iki kenarından
tutup kaldıran zoraki bir maske.
tutup kolumdan beni
yüzlerin dudaklarında 
eskiyip giden zaman...
...yazık.
zamana yazık
bir de o güzelim dudaklara
hanelerin üzerine 
kuş yağan insanlar,
bütün geceden yorgun
kuşlardan habersiz
saydam bir uykudalar...
damların desenleri
dağılır.kırılır...bomboştur
savrulur gece
teninin olduğu yere.söyle yerin üzerinde misin
ah,o gözler,o dudaklar
dönüştü mü kemiğe...ve yokluğa?
anla;
gerçek sevgi
beni sana getiriyor
temiz bir su gibi
akarak zamanların ardından
bu son anı olmalı
yer sıyırır haritasını yüzünden 
ve yırtar
ateşe verir.ısınır
lirini çalar,yalnızlığını uğuldar.şarabını dipler.
mevsimin donuk gününü diğerine ular.
böylece kaybeder rüzgarını arar olur.yeniler,çizer,serer haritasını.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!