Dilimin ucunda dolanıp
Bulamayınca boğazımda düğümlenen
şarkısın belki
Hızlıca giden bir şehir otobüsünün camından
aniden girip kaybolan orman kokususun hatta
Öfke, saygı, özlem içeren anılarımdasın
Ne kulağım duyar
Ne gözüm görür
En sevdiklerim
Sonbaharda yaprak gibi
Bir bir dökülür
Şu dünyanın renklerini
Sabah güneşinin boyadığı deniz
Kaybolurum bakamazken derinlerine
Gök tutar beni çeker
Ben yine yok olmak isterim
Kıyıdan uzaklaşmak kıyıya bakarak
Şimdilerde yok o eski sevdiklerim
Ağlarım geceleri
Görünmeden akar
Peşlerinden yaşlarım
Kötülüğünü görmedim hiç birinin
Şimdilerde en iyi kimi görsem
Güneş aldırmadan açtı
Bulutlarına gözlerimin
Zaten ıslak ve yorgun kirpiklerimin
Üzerine inadına bindi
Tek düşünebildiğim, şu güneş batsa
Nelerimi vermezdim
Denizde bir kum tanesi olabilmek için
Alsın götürsün beni deniz
En dibe savursun
Bulamasın kimse
Nelerimi vermezdim
Hayat diyorum
İyi kötü yaşadıklarımız...
Yaşayamayıp içimize attıklarımız...
Yaşayacaklarımız...
Belirsiz kalan ömrümüz
Belirsiz gelecek
Ağlasak geçerdi
Bir yazabilsek ne hafiflerdi
Şu yorgun ruhlarımız
Beraber sussak her şey çözülür belki
Bağırış çağırış olmasa burulmazdık hiç
Dinle, bak!
Sızıyor pencereden toy ışıkları güneşin
Soğuk ince bir rüzgar giriyor çerçeveden
Gözüme batıyor ok gibi kirpiklerim
Yanaklarımdan damlalar süzülüyor
Uykusuzluktan mıdır, soğuktan mıdır?
Nedendir bilmem titremesi içimin
Sarı papatyaların baş gösterişi taşların arasından
Rüzgarın sanki güneşe doğru esişi
Yeni çiçeklenmiş ağaçların gövdelerindeki kararlılık
Tüm bunlar direnmeyi söylüyor bana
Ayakta kalabilmeyi anlatıyor
Bir yaşamak doluyor içim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!