Sana tutkun,
Sana aşık,
Sana mecbur,
Seni seviyor bu gönül!
Sana vurgun,
Türkü nakışlım,
Ay bakışlım,
Mehtabımın güzelliği, yıldızların ışıltısı,
Karlı dağlardaki rüzgarların soluğu, güneşin dostluğu.....
Umudum, aşkım, bahara söylenen şarkım
En çok sevdiğim
Ellerim soğuk, ellerim üşüyor,
Yüreğim buz kesti, yüreğim ayaz,
Yumuşacık sevginle ısıtırsan,
Ellerimi avuçlarının içine alıp,
Ilık buselerinle çözersen buzlarını,
Kuza dönmüş yüreğimin,
Veda Değil
Ve;
İşte o an bir yıldız kaydı,
Seni dilemek istedim tanrıdan
Dileyemedim
Nasıl oldu da böyle yabancılaştık,
Ne arada koptuk, uzaklaştık?
Yetmezmiş gibi bütün bunlar,
Birde buzdan dağlar örülmüş araya….
Sıcak gülümsemeler, sarılmalar,
Yanına gelebileceğim kadar yakın,
Ulaşamayacağım kadar uzaktasın...
Sarılıp-öpmek, kucaklaşıp-uçmak
Artık yalnızca rüyalarda, hayallerde
Özlemin, hasretin acı yakışını,
Bir şiir okuyup duygulandığında,
Bir şarkı dinleyip hüzünlendiğinde,
Bir buse alıp mutlu olduğunda,
Bir çığlık duyup ürperdiğinde,
Serin bir meltemde titrediğinde,
Ilık sularda kendinden geçtiğinde,
İmkansızı zamansız zamanda aradık...
Yüreğimizde kalanları da kaybettik,
Kapandı tüm kapılar artık,
Bir daha hiç açılmamacasına.....
Siz hiç özlediniz mi? Öyle böyle bir özlem değil bu! İçiniz yana yana, olmayacağını bilerek, hayalde olsa bu özlemin vuslatını beklediniz mi? Bir an gözlerinizi kapatarak sarıldığınız oldu mu bir hayale; o sıcaklığı, o kokuyu, o huzuru hissettiniz mi hiç? Sonra gözlerinizi açtığınız da bomboş kalışınızı da hissettiniz o zaman.
Siz hiç çok yakınınızı kaybettiniz mi? En sevdiğinizin elinizden uçup gidişine seyirci kaldınız mı? Çaresizliğin diplerinde kaldınız mı hiç? Keşkeleriniz oldu mu, sevdiklerinizin arkasından? Neden aramadım, neden daha çok zaman geçirmedim, neden sevgimi daha çok göstermedim, neden neden neden; dediniz mi?
Siz hiç aç kaldınız mı? Bir lokma somunun kokusunu, tadını unutacak kadar bir açlık. Tabak tabak dökülen yemeklerin, dilim dilim atılan ekmeklerin olduğunu görerek bilerek. Sıcacık bir tas çorbanın buram buram tüten dumanına iç çekip yutkunarak. Tokluğun nasıl bir şey olduğunu hayal ederek uykuya daldınız mı hiç?
Siz hiç hislerinizi yitirdiniz mi? Ağlamak nedir, gülmek nedir, acımak nedir, sevmek nedir…tüm duygularınızın sizi terk ettiği oldu mu hiç? Ruhunuzun bedeninizden yavaş yavaş çekildiğini hissettiğiniz zamanlar oldu mu hiç?
Siz hiç umutsuz kaldınız mı? Tüm çarelerin tükendiği, içinden çıkamadığınız sıkıntılarınız oldu mu hiç? Çevrenizde ki herkesin sizden uzaklaştığı, yabancılaştığı anlarınız? Hani yok olsanız kimsenin farkında olmayacağını düşündüğünüz anlar. Hatta düşünmeyi bile başaramadığınız, öyle kaskatı kalakaldığınız anlarınız oldu mu?
Sanki seslerinizi duyar gibiyim. “olmaz mı” der gibisiniz.
Uyuttuğumu ve hatta unuttuğumu sandığım,
Duygular sardı tüm bedenimi,
Tüm benliğimi....
Yaşamda tatlı bir mola....
Tüm şirinliği ile sarmalayıverdi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!