NASIL ANLATAYIM Kİ BE ÇOCUK
Bereketli topraklarını ne özlemişim,
Turuncun kokularını ne de sevmişim,
Duvara yaslayıp sırtımı oh demişim!,
Şubat ortası güneşte ısıtınır kemiklerin,
Dalarsın uzaklara,elinde bir tasta suyun,
Sessizlik sesin,ses uzaktan geçen trenin,
Umudun,bir başına,yalnız ve sen olursun,
Çok zaman oldu ben bende olmayalı!,
Oysa kış ortalarında yaşardım baharı,
Yaşarken,çocukluk yıllarıma dönme anı,
Köydeki evin ilerinde bağ içi incir ağacı,
Gölgesinde minderi atıp uyumak isterim,
Yaz günlerini,ikindi vakti fark edemedim,
Ne elektrik,ne telefon,ne televizyon evim,
Yalnızca evde çocuklar ulaşamasın diye,
Duvara monte edilmiş eski radyo sesim,
Tüm dünyayla bağlarımı kuran haberim,
Aya gönderilen uyduyu ne heyecanla,
Radyodan,büyük bir dikkatle dinlerdim,
Değişiklikti işte o an yüreklerimize bizim,
İşte o zaman rahmetli amcam ki sesim,
Gün gelecek bütün bunları bir kutunun,
İçinde görüntülü olarak izleyeceğiz,
Dediklerini nasıl da gülmüştük çocuklar,
Ağız dolusu hep bir ağızdan...
Şimdi gerçekten izliyoruz,hem de an be an,
Canlı maç yayını gibi savaşları……
Orta doğunun petrolleri için okyanuslar,
Ötesinden gelen asker ve silahların adları,
Nasıl çocukları vurduğunu!,aymazmışlar,
Nasıl şehirlerin tüm tarihi,doğal ve duru,
Değerleriyle birlikte yerle bir olduğunu!,
Nasıl gözümüzün içine baka baka,
Yalanlar söyletip habire uydurduğunu,
Bu dünyayı cehenneme çevirdiklerini....
Siyasetin böylesine kirlendiği,
Siyaset yapanların,düşmanca davrandığı,
Bir ülkede ben sana sevmeyi,
Nasıl anlatayım!,çocuklarımızı...
Onlar gibi ikiyüzlü olmadan,
Yalanlar söylemeden nasıl dayanılır,
Bu kahrolasıca dünyanın sıkıntılarına?,
Dünyanın bir ucundan gelip, sözüm ona,
Demokrasi getireceğiz diye milyonlarca
İnsanın yaşamını alt üst eden,binlerce,
Masum insanı acımasızca katleden,
Bu kan emiciler varken;söyle gülüm,
Ben sana nasıl sevmeyi anlatayım?,
Yarınlarımız olan çocuklarımızı...
Hayat,ne dizilerdeki gibi romantik,
Ne de şarkılardaki gibi sevecen!...
Hayat çok acımasız gülüm,insanı,
Öylesine derinden vuruyor ki,imanı,
Savaşlarda atılan roketlerin yaralarını,
Daha çok parçalıyor yüreğimi!...
Yardım kamyonundan dağıtılan yiyeceğe,
Saldıran benzi soluk kadınlar gibi,
Çamurlar içerisinde yalın ayak anasının,
Getireceği bir lokma yiyeceği,
Bekleyen çocukların açıp da gözlerini,
Gözlerindeki çaresizlik gibi,
Saplanıyor,her biri yüreğine insanın...
Nasıl dayansın bu yürek,bu acılara,
Nasıl anlatsın sana sevmeyi be gülüm!...
Hani sözün bitiği yer,derler ya!...
Göz pınarlarında kuruyan yaşları,acıdan,
Ve soğuktan ve de gıdasızlıktan,
Kavrulmuş yanakları taaa!,
Gözlerinin derinliklerindeki o hüznün,
İşte sözün ve de sevmenin,
Bittiği yer diyorsun anında gördüğün...
Yüreğinin taaa!,orta yerine,
Koca bir taş gibi oturan acı,
Akıtamadığın gözyaşları,
Söyleyemediklerin,yapamadıkların,
Yetemediklerin,seni öylesine bir kıskaca,
Alıyor biriken öfkeni,içinden atamadığın,
Nefreti nasıl sevgi sözcüklerine,
Nasıl dönüştürebilirsin?...
Sevmeyi anlatamadım belki çocuk,
Ben sana umudu anlatayım hiç değilse,
Bir gün gelip,ülkene yeniden döneceğin,
Günlerine hayalin kalmışsa eğer,
Ellerinden öpeceğin büyüklerini,
Onların seni nasıl hasretle,
Ve merakla beklediklerini anlatayım ki...
Döndüğünde orada da yine evsiz,
Yine işsiz, yine zor günlerin,
Seni beklediğini bile bile barışın öyle,
Bugünden yarına gelmeyeceğini göre göre,
Sana yalan değil ama güzel bir düşü,
Nasıl anlatabilirim ki çocuk...
Gizemli ve sıcak ortamında kendime
Gelmek istiyordum yeniden ben olmak,
Geleceğe ilişkin umutlarımı yeşertmek,
Eski anılarımı tazelemek,
Sağlık sorunlarımı unutup,yeniden,
Yeni bir heyecanla yaşama sarılmak...
Ama benden sevmeyi anlatmamı!,
İsteme benden çocuk!...
Sen bilmezsin çocuk,sen anlamazsın,
Sevmeyi biz öğrenemedik ki,
Sana nasıl anlatalım!,çocuk...
Bizi de hep kin ve nefret sözcükleriyle,
Büyüttüler bizi de vurgun yemiş gibi,
Ordan oraya savurdular be çocuk...
O yüzden mahzun bakışlı çocuk,bizler de,
Bilmeyiz sevmeyi,sevgi gösterebilmeyi...
İşte bu yüzden benden,
Sevmeyi anlatmamı isteme,
Sevmeden,sevilmeden,
Anlatılmıyor ki sevmek!...Be çocuk...
(Ali Tokcan.10/04/2019)
Kayıt Tarihi : 12.4.2019 21:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!