Ahvalim, Bostanlı iskelesinde
Oltasında martı, balıkçı gibi
Şaşkınlık, bahtsızlık var üzerimde
Tütünsüz, şarapsız, hasretin dibi!
Keşke o gün, hiç yazmamış olsaydı,
Ne güzel yakardım evle kendimi…
Hasan Talat, hiç gelmemiş olsaydı,
Kökten çözecektim her bir derdimi.
Gamze Pınarı var, ama o nerde?
Başım üstünedir babam arzusu…
Masum olmam çare değil bu derde
“Bitmeliymiş” öyle diyor, Arzu’su!
Kapalı yolları, küsüp kapatmış!
Hasan Talat baba o takvim malum…
Tamam, anladım ya! Yürek kanatmış,
O yârin kaprisi, cilvesi malum!
Ona giden babam, bana gelmezmiş,
Ayrılırken ona küsmüşüm diye…
Yar Yılgın Yağmur’a selam vermezmiş
Bir türlü anlamam, niye yar niye?
27.03.17 – 04.23 Y.Y.
Nebi ÜnlerKayıt Tarihi : 27.3.2017 05:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yirmi Mart öğle sonu kızı Arzu'dan, iyi bir fırça... Akşama doğru, baba Hasan Talat'ın ziyareti... Babamın talebiyle gelmiş... Sonra Gamze Pınarı'nın yerini gösterip, "Kaz, vuslatınız olacaktır...Sabırla bekleyeceğine söz ver evlat..." diyerek söz alıp kaybolması...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!