Sanki dağlar devrildi yer oynadı yerinden
Sonu belli olmayan cümlelere sormuşsun
Bu neyin dalgasıdır sessiz geldi derinden
Didik didik ederek satırları yormuşsun
Senin için yazılmış hangi söz arasından
Senden sonra dünyamı aydınlatmasın diye
Güneşimin önünde duracağım yolu yok
Matem dolu akşamda doğup batmasın diye
Sabahını görmeden vuracağım yolu yok
Belki küçük kıyamet belki tufanı Nuh un
Ömrümce seni yazdım seni anlattım diye
Vuruldum sokakların voltasında her akşam
Bin yerinden yüreği deşip kanattım diye
Boğuldum düşlerimin ortasında her akşam
Tekrar tekrar yazarak yeminler mi edeyim
Oysa deniz gözlerin kıyısına düşerdim
Her akşam ay ışığı bölerdi düşlerimi
Sanki gitmemiş gibi kapısına düşerdim
Eşiğinde beklerken sıkardım dişlerimi
Sonu mutlu bitecek bir rüyadan uyanır
Elliyi devirdim dört sene oldu
Zaman denilen şey yüzümde çizgi
Eğrisi doğrusu ne çabuk doldu
Çalarken uzakta nihavent ezgi
Her nota yaşamı anlatır gibi
Elbette göreceksin ardına düştüğünde
Bulacaksın ışığı sakın durma yürü sen
Kelam dile yapışıp hak ile piştiğinde
Yön verecek yüreğin sen peşinden yürürsen
Her şey anlam kazanır dökülür kucağına
Yalan olsun diye mi yaşadık bunca zaman
Silinmiş hatırayı hangi deftere yazdın
Diler miydim sanırsın senden olsa da aman
Senin için ağlayan şu ruhumda ayazdın
Varsın doğmasın güneş battığı yerde kalsın
Bilmiyorum be gülüm
Belki de öldük
Salâsız günlerde gömüldük
Ne duyan olmuş ne gören bizi
Dalımızda kuruduk öylece kendi halimizde
Kandırdık kendimizi
Bırak artık dokunma
İsyan etme boş yere
Ektiğin bahçelerin toprağında ot bitsin
Dönüp bakma ardına unut boş ver her şeyi
Sana mı düşer derdi sana mı düşer gamı
İşte sabah oluyor bırak artık figanı
Şu baktığım resimden kalan üç beş kelime
Bir kaç eski hatıra heybemizde ne varsa
Ne zaman kalem alsam şu titreyen elime
Gerisi boş hikâye kalanını yazarsa
Ne söyleyeyim bilmem hatırımda bir şey yok
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!