Bilmediğini aramaya çıkmış bir yolcu
Bu kadarı kâfi
Ey sevgili
Ey kaşları kara hilal
Ey göğe yükselen çınar
Ey benim biçare gönlüme derman olan sevgili
Ey cemalini görüp yüreğimi titreten cemil
Gönlünde hazine mi saklarsın ?
Senden önce ölü bir nakıştım,
Kalbime en çok sen yakıştın
Ruhumdaki göz bebeklerinle bakıştım,
Anladım ben en çok sana alıştım.
Buyur et yüreğine iltica ettim,
Bir saniye daha düşünmek istemiyorum seni,
Bir miktar sevgin kalsın istemiyorum artık ,
Kalmadı bak hevesim,
Her baktığımda gördüğüm o yerdeki hayalin kalmadı,
Her nefeste duyduğum sesin kalmadı artık,
Kalmadı bak hiç bir şeyim.
Bir gece bir salise azab gelir mi bana
Ruhum tenime dar gelir mi
Kelam kağıda az gelir mi
Bakışlarım görmediklerimin ötesinde
Yazdıklarım bilmediklerimin
Bilmez miydim
Öyle ağlamışım ki
Ruhum toprağa değiyor gibiydi,
Til til yere akan gözümdeki yaşları gördüm,
her damlasında izleri kalmış harflerinin kırıntılarını gördüm,
Boyun bükmüş yüreğimi gördüm.
Saçlarımı yakan sigara külleri gibi yok ettim seni, Gözlerimi yakan dumanı ile gönlümü yakan seni bıraktım öylece.
Sen beni dalından koparıp sonra koklayıp yere atan bir gül gibi hissettirdin,
Ayaklarının altında kalbimi ezdin.
Şimdi nasıl unutursun beni,
Buğu buğu olmuş gözlerimi,
Gitme derken titreyen sesimi nasıl unutursun Yalvarışlarımı ağlayışlarımı,
Paramparça olmuş gönlümü nasıl unutursun...
Söz verdim
Gönül kapılarımı kapattım,
Aklımı fikrimi bağladım,
Kanımda gezen sevgi damlalarını akıttım
Ruhuma değinen saf-û derin manaları göz yaşlarımın birikintisinde bıraktım.
Artık aşk hakkında tek satır yazmayacağım.
Bunca vakit kendimi arıyormuşum meğer
Bulduğum ne vakit sen oldun
Var olan değilim ben
Yokluğu da bilmem
Ne cürret!
Biraz sezilir biraz sarılır giderim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!