çiçekleri sulamayı unutup,camlardan sarkıyorum hala
yalınayak karlara basayım diyorum,
kar yağmıyor bir türlü
ağaçların dalları kuru,yapraksız ve renksiz
hiç pencereden uçup gitmeyi
aklına getirdin mi?
ya da bir yağmur birikintisine
atlayıp,yok olmayı?
rüzgarla karışıp,uzaklara
çok uzaklardaki uzaklara ulaşmayı...
Hala umudum var düne karşı
Kapkara örtünmüş güzelliklerin
Hançerle yoğrulmuş düşlerin
Sessiz çığlıkları içinde
Hala hissediyorum o ışığı
kirpiklerinden tozlar dökülüyor çocuk
ayak parmaklarına kadar sarkmış kanatlarındaki tüyler
atlasan düşeceğim sanıyorsun ya o uçurumdan
atlasan uçacaksın haberin yok
bir elma ağacı kadar olamadım sana belli
tutunsaydın keşke dallarıma
Dedi ki..
Dağlardan esen rüzgar ol
Hem sıcak ve hem soğuk,
Süzülen beyaz tüy ol
Sessiz ve hafif
Örtü ol kuşlara bulutunla
Gel bir türkü olalım seninle
Mendil satan çocuğun düşlerine girelim,
O’na hayır demek kolay,
Pencerenin öbür tarafına geçelim
Bir kez aynayı silelim kirli bir bez elimizde,
Utanalım...
SENİ GÖTÜRECEĞİM
hele bir uzat öpeyim
eli çamaşır suyu kokulu annecim.
zamansız açmışsın ağaç
bu mevsim kapat gözünü
ağlamak vaktinde
gülünür mü.
her taraf kuru dal,alt yaprak
Kağıttan minik uçaklar yaptım
Özgür bıraktım pencereden dışarıya
Uçsunlar diye
Uçup uçup düşsünler yol üstüne.
Sonra kızdı birisi
‘’yol kağıt doldu’’ dedi,
Size size size
Gülüşlerimin sadece gerçek olan yanlarını
Ve ağlayışlarımdaki tüm gözyaşlarımı
Gecelerimdeki umudu,ümidi,beklentiyi
Benliğimdeki gizemleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!