Seyre dalsam sükut ile dünyayı,
O an başımda uçuşur,yırtıcı kuşlar.
Biraz konuşsam,derler ki; 'asilerin isyanı,'
Sille tokat öz toprağımdan kovarlar.
Size serilmiş sanki,masmavi gökler.
Kapıların bir bir kapandı...
Işığın söndü,evin yıkıldı...
Ocağın yanmıyor,bacan tütmüyor..
Sensiz,yüzümüz gülmüyor annem.
Bal süzen sözlerin sustu...
Arzularım doğrultusunda
Sükunet içindeyim
Ahuların yokuşunda
Ezilmiş biçimdeyim
Gecemin efkarında
Ne zaman kapısını açsam evimin,
Boyumu aşan bembeyaz karlar.
Buz gibi geçti bütün gecelerim.
İçimde dört mevsim fırtınalı kışlar.
Ne zaman yüzümü güneşe dönsem,
Gecelerde vurur ayrılığın...
Karabasandır karanlığım.
Yıldızların ışığında yanarım
Ay kadar uzaksın bana..
Perdelerde durur hayalin,
Sonsuzluğa yelken açtın sen
Zamansız gidişinle.
Sevdamız
Bir martının kanadında
Yükseldi göğe
Güller bilir;
Sana nasıl ağladığımı..
Ben bilirim;
Gülü nasıl kokladığımı..
Gözlerimin yeşili,
Yollarında umutsuzca solar.
Gönlümde hep kış,
Ayaz ve kar var.
Artık güneş hiç ısıtmıyor,
Üşüyen ellerimi.
İçimde büyüyen bir çiçek var..
Her açtığında yüreğimi dağlar..
Buğusundan buz gibi kan damlar.
Ateş ağlar,köz ağlar,kül ağlar..
Gönlümün bitmeyen gurbetinde,
Kimsesizlik beni,için için yakar..
Hep esirmişim gibi,
Gecenin kıskacında.
Hiç dinmiyor sızım,
Gün ışısa da..
Ruhuma sızan bu gece,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!