Feleğin ağına takılıp gittim
Hayattan uzak mı uzak…
Kader sinsice kurmuştu bana,
En amansızından ümitsizce bir tuzak…
Henüz yirmisine yeni basmıştım ki,
Daha yaşanacak uzun yıllarım vardı.
Ben sevip de ezilmişim içerimde yara var.
Ne ölürüm, nede şu derdime bir çare var.
Hayat hüsran olmuş, dünyamsa tarumar.
Sanki kanıma enjekte edilmiş gibi…
Dolaşır durursun. Damar Damar.
Akşam olunca çöker bir asi karanlık
Sensiz her yer bana sanki samanlık.
Fethedecek yüreğimi o zalim ayrılık
Beni kadere bırakma SARIÇİÇEĞİM.
Seninle yazılmış bahtsız şu kaderim
Henüz yeni doğmuş bir bebeksin.
Daldan dala uçan bir kelebeksin.
Allah sana dert zeval vermesin.
Sen kul değil gerçek bir meleksin.
Hep gönülden gönülle yeşerirsin.
Ben ki senle dolu bir dünya istedim,
Feryadıma aldırıp hiç koşmadın bana.
Bilirsin ki, benim dinmez sancımsın.
Acılar çileler bir yana…
‘’Sen’’ bir yana.
Uğruna yitirdim benliğimi özümü
Aşkın sevdan kör etti iki gözümü
Tutamadım ya vaat ettiğim sözümü
Şimdi sende bana yaban el gibisin
Sanma ki Nihat unutur o deli bakışı
Dert değil hasrettin yakar gönlümü,
Tarumar ettin şu gencecik ömrümü,
Gayri ölüyorum yaşamamın son günü,
Herkes geldi sen gelmedin sevgilim.
Yeşil bağlarımda hep hazanım oldun.
Niye sevdin diye heç sorma ‘‘ANA’’
Billur bakışları gönlümü dağlamıştı.
Artık kurtulurum heç sanma ‘‘ANA’’
Edalı gülüşü elim-kolum bağlamıştı.
Öz menekşe gibi kokuyordu gül teni,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!