Ey munzur dağlarının doğan güneşi
Vadindeki bahar yatağından üfle ruhumu
Papatya ve laleleri üstünde cesaretinle dağılsın.
Dağılsın yüreğimdeki çalkantısız sevgi
Bağrımda beslediğim misk kokulu sevda çıksın gün yüzüne.
Patlasın gülüşmeler çığlıkları dağılsın yurduma.
Biz hiç onlarla trene binmedik çocuk
Onlarla aynı istasyonlarda bulunmadık
Yelkovanda ki zamanımız kıymetli
Kıymet verdik buralara
İyi insanlara
Çocuklara
VERDİLER
Çocuktum
Biraz büyüdüm çalıştırdılar.
Anlımda ter akıta akıta
Durmadan acımadılar
Sahra çölünde bir düş
Düş içinde bir dal
Dalda bir kuş
Aman diyor
Kerbelada bir yol
Sahra çölü de bir düş
Düş içinde bir dal
Dalda bir kuş
Aman diyor
Kerbelada bir yol
YEŞİL GÖZLERİMDE ŞİİR OKUDUM
Fillerin yürüyüşü mazidir çocuk,
Destansıdır ormanların derinliğinde..
İhtişamına yetişmek imkansızdır.
Birde kuş sesi var göğüs bahçesinde
AĞLATMA BENİ
Bir bahar içinde
Girdim sevdana
Bırakma yapa yanlız
Garip çaresiz
AH GENÇLİK RÜZGARI
Ah ah gençlik rüzgârı ah.
Gençlik rüzgârları eserken dimağımda
Deli, ve bıçkı gibi zamanlarım da yani
Uysal, durgun, harekâtım sadece siyasi
Dünden bugüne neden acaba karanfiller boynu bükük
Neden bugün toprak inliyor
Acep neden canlar benim sol yanım acıyor.
Gün ağır gün dilsiz
Gök ağlıyor.
Ben ağlıyorum
ANLAMIYORUM
ANLAMIYORUM
Saat sabahın üçü
Garip bir gece vede uzun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!