Nihal'deki Sır
(Bir Hakikat Seyri)
Üç günlük bu fanî yolda yürüdüm,
Her adımda bir perde kalktı önümden.
Bilsen Nihal’im, neler gizliydi ruhta,
İnsanın gölgesinde saklı kalan ne çok sır varmış…
Kimi kıvılcımken güneş sandı kendini,
Kimi serçeyken şahin göründü gökte.
Hakk’ın adaletiyle sınanmaktan habersiz,
Hoşgörüyü unutan gönüller vardı elbet.
Nihal’im,
Sen gönlümün seher vaktinde doğan nursun,
Terazisin dengemin:
Bir kefende sabır, bir kefende aşk taşırsın.
Dünya denen bu pazar yerinde,
Kimi hırsla yağmalar, kimi mülk diye tapınır.
Ama bilirim Nihal’im,
Süleyman’a bile kalmayan saltanat,
Kimindir ki bu sonsuzluk yolunda?
Orta Doğu’da kan sel olduğunda,
Zebaniler paylaşır masada kaderi.
Bir çocuğun yüreğine düşen misket,
Yüküm olur benim de vicdanımda.
Gel Nihal’im,
Bu aciz kalemi seninle kıralım,
Nefretin yazdığını silip,
Hoşgörüyle yeniden yazalım kâinatı.
Çünkü bilirim,
Senin gözlerinde
Hem dengeyi hem kaosu kuşatan
Bir sır saklı:
O sırrı çözmek,
Benim seyrimin hakikati,
Benim miracımdır Nihal’im.
Kayıt Tarihi : 15.9.2025 20:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!