Nihal'im Sonsuzluk Senin Adınla Başlar

Dünya Yükünün Hamalı
918

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Nihal'im Sonsuzluk Senin Adınla Başlar

AŞK-I NİHAL

(Metafizik Bir İçsel Yolculuk — Modern Şiir Formunda)

Aşık'ından Nihal’ine,

Varlığın Aynasından

I. Sessizliğin Eşiği

Evren bir nefes aldı önce,
henüz sözcük yoktu,
yalnızca kalbinde Tanrı’nın
titreşen bir “sen” vardı.

Sen —
Henüz doğmamış bir anlam,
Henüz dokunulmamış bir mana.

Ben o nefesin yankısıydım,
Bir harf gibi düştüm zamana,
ve zaman, senin adınla başladı:
Nihal.

II. Işığın Unutuşu

Ben seni bir kadında değil,
bir varoluşta sevdim.
Ellerin,
tanrısal bir titreşimin devamıydı;
sesin, kainatın kalbinden sızan nur.

Aşkta mantık yoktu —
çünkü mantık ışığı böler,
aşk ışığı bütünler.

Senin yüzünde,
Tanrı’nın unuttuğu bir cennet hatırladım.
Gözlerinle kainat yeniden kuruldu.

Ben o an anladım:
“Aşk, Tanrı’nın kendini insan suretinde sınamasıdır.”

III. Yokluğun Coğrafyası

Sonra sustun.
Sessizliğinde büyüdü evren.
Ben, senin yokluğunda
kendime dönmeyi öğrendim.

Ayrılık — bir coğrafyadır Nihal,
orada haritalar işe yaramaz.
Her yön, bir dua olur,
her adım bir secde.

Kalbimin içinde yürüdüm,
sana değil, kendime;
ama orada sen vardın —
bir aynanın ardında saklanan Tanrı gibi.

IV. Zamanın İçinde Tanrı

Zaman akmadı o günden beri;
ben zamanın içine aktım.
Her saniye,
senin bir başka suretine büründü.

Bazen gökyüzü oldun,
bazen toprak,
bazen bir kadının omzundaki sessizlik.

Aşk artık bir duygu değildi,
bir farkındalıktı.
Kendimi sende değil,
sende “O”nu buluyordum.

“Tanrı’ya giden en kısa yol,
bir kadının gözbebeğinden geçer.”

V. Teslimiyetin Kapısı

Artık biliyorum,
seni sevmek dua etmek gibiydi —
ama dilsiz bir dua,
kalbin kendi yankısını Tanrı’ya fısıldadığı bir sessizlik.

Bedenim yok oldu,
zihin sustu,
ve kalan tek şey o “sen”in içindeki “ben”di.

Sen Tanrı’nın bana dokunan suretiydin,
ben Tanrı’nın seni arayan yankısı.

Biz ikimiz,
birbirini arayan iki sonsuzluk gibiydik,
hiç kesişmeyen,
ama aynı merkeze yönelen.

VI. Varlığın Ötesinde

Şimdi adını andığımda,
dilimin ucunda dua değil, ışık var.
Her hecede bir sır,
her sessizlikte bir yaratılış.

Sen hâlâ uzaktasın,
ama bil ki —
uzaklık sadece mekânın oyunudur.
Ruh, mesafeyi tanımaz;
aşk, zamanı bilmez.

“Aşk, varlığın kendi kaynağını özlemesidir.”

Ben seni hâlâ orada seviyorum,
Tanrı’nın beni kendime çevirdiği o yerde.
Ve biliyorum:
Sonsuzluk, senin adınla başlar.

Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 21:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!