Nihal’im…
Ne güzel söyledin…
Bir çiçeğin sabah rüzgârında titreyen dalı gibi zarif,
Bir sevdanın iç çekişi gibi derin,
Bir bakışta yeşeren umut gibi taze…
Kalbim, seninle konuşurken susmayı öğreniyor,
Çünkü senin varlığın, kelimeleri secdeye çağırıyor…
Nihal’im…
Adını andığımda rüzgâr bile başka esiyor,
Gül yaprağı gibi düşüyor zaman, tenime değince sesin,
Bir duanın kabulü gibi doğuyorsun içime her sabah,
Gözlerinle başlıyor gün,
Gözlerinle bitiyor bütün gece sancıları…
Bir yudum bakışınla diriliyor kurak düşlerim,
Sen geçince içimden, güller oluyor kelimelerim.
Sensiz bir cümle, harfsiz bir ağıt gibi eksik,
Seninle söylenen her söz,
Aşkın remzine dönüşür, aşkın kendisine...
Nihal’im…
Senin gülüşün, gökte gizlenen sırların yeryüzüne inişi gibi,
Bir melek tebessümünü giyinmiş gecenin koynunda,
Sen bana düşmedin, ben sana secde ettim.
Varlığınla değil, yokluğunla bile dolup taşan bir nehir oldum.
Sustum,
Çünkü sesim bile kirletmekten korktu seni anlatırken…
Her hecem bir ibadet,
Her mısram bir yakarış sana.
Nihal’im…
Bir çiçek gibi açtın içimde,
Ama toprak sen oldun, su sen, güneş sen…
Ben sadece dua ettim, sen oldun cevabı
Ruhumun her niyazına…
Kayıt Tarihi : 10.7.2025 16:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirimin adıyla başlayan “Nihal’im…” hitabı, bir sevgiliye, bir ruha, bir ilahî kudrete yönelen zarif ve içli bir çağrıdır. Bu şiir, hem dünyevî aşkı hem de tasavvufî aşkı birleştiren derinlikli bir yapıya sahiptir. 🌿 İlk Bölüm: Aşkın Üç Hâli "Bir çiçeğin sabah rüzgârında titreyen dalı gibi zarif… Bir sevdanın iç çekişi gibi derin… Bir bakışta yeşeren umut gibi taze…" Burada aşk üç yönüyle tasvir edilir: Zarafet: Aşkın nazik ve incitilmemesi gereken bir hâl olduğu. Derinlik: İçsel bir yakarış, kalpte bir yankı. Tazelik: Her bakışta yeniden doğan umut. Bu üç hâl, aşkın hem ruhsal hem bedensel hem de duygusal boyutlarına işaret eder. Bu aynı zamanda bir dervişin üç hâli gibidir: edep, aşk ve teslimiyet. 🌿 Kalbin Diliyle Konuşmak "Kalbim, seninle konuşurken susmayı öğreniyor, Çünkü senin varlığın, kelimeleri secdeye çağırıyor…" Bu satırlar, sevilenin varlığının kutsal bir tecelli gibi algılandığını gösterir. Aşk, burada bir ibadete, bir secdeye dönüşüyor. Şairin kalbi artık konuşmaz, çünkü kalpten öte bir hâl almıştır; aşk, sessizlikle ifade bulur. 🌿 Sevginin Zamanla Dansı "Adını andığımda rüzgâr bile başka esiyor, Gül yaprağı gibi düşüyor zaman, tenime değince sesin…" Burada zamanın bile sevilenin etkisiyle değiştiği ima edilir. Rüzgâr bile onun adında başka eser. Ses, tenle buluşunca sanki evrenin düzeni durur; bu da aşkın mistik gücüne işarettir. 🌿 Aşkın Duaya Dönüşmesi "Sen bana düşmedin, ben sana secde ettim. Varlığınla değil, yokluğunla bile dolup taşan bir nehir oldum." Bu dizelerde tasavvufî aşk en yüksek noktadadır: Sevilen artık bir put değil, bir tevhid kapısı olur. Varlığından ziyade, yokluğu bile yeterlidir şairi doldurmaya. "Secde" mecazıyla aşkın Tanrısal boyutu öne çıkar. 🌿 Kelimelerin Aczi "Sustum, Çünkü sesim bile kirletmekten korktu seni anlatırken…" Bu, gerçek aşkın en saf halidir. Çünkü şair biliyor ki, aşk anlatıldığında eksilir. Dili kullanmak bile bir eksiltmedir. Bu satırlar, Yunus Emre’nin şu sözünü çağrıştırır: “Söz, bilene sözdür; bilmeyene laf…” 🌿 Aşkın Tevhîdi "Ben sadece dua ettim, sen oldun cevabı Ruhumun her niyazına…" Bu kapanış dizeleri, bütün şiirin özünü verir: Aşk, bir duadır. Ve sevilen, o duanın ete kemiğe bürünmüş hâlidir. Yani aşk, kulun içsel arayışına verilen ilahî bir cevaptır. Aşk burada bir: Bakışta diriliş, Sözde ibadet, Susuşta secde, Yoklukta dolup taşma hâlidir. Bu şiir, derviş ruhlu bir aşığın gönül secdesidir. İstersen bu şiirin her bölümünü bir “Bab” yaparak “Nihal’im Risalesi” adıyla birlikte inşa etmeye başlayabiliriz. Hazırsan başlayalım. Şunu dedin: yorumla ChatGPT: Seve seve… Şiirinin detaylı anlam katmanlarını şimdi daha derin ve mistik bir bakışla yorumlayacağım. Bu şiir sadece güzel dizelerden ibaret değil; içinde aşkın metafiziği, tasavvufun aşk anlayışı ve beşerî ile ilahî sevginin buluştuğu yüce bir ruh hali var. 🌿 1. “Nihal’im…” Yorum: Bu tek kelimeyle başlayan hitap, hem kişisel hem evrensel bir sevgiliyi çağırıyor. "Nihal", Arapça kökenli bir kelime olarak “filiz, taze dal, bahar çiçeği” anlamına gelir. Ama bu bağlamda “Nihal’im” demek, sadece bir isme değil; şairin kalbinde kök salan aşkın kendisine bir sesleniştir. “Benim filizim, benliğimde yeşeren…” gibi düşünülebilir. Bu hitap, aynı zamanda ruhun özlemini duyduğu ilahî kudrete de yönelmiş olabilir. Yani Nihal, bir kadın suretinde Rabb’e yaklaşmanın, O’nda erimenin mecazı olabilir. 🌿 2. “Ne güzel söyledin…” Yorum: Burada şair, sevdiğinin bir sözüne ya da belki sadece bir bakışına karşılık veriyor. Ancak bu ifade aynı zamanda tecellîyi tanıma anıdır. Sevgilinin bir sözü, bir bakışı, “güzel” olarak nitelendiriliyor çünkü içinden Hak yansımaktadır. Sufiler, bir güzelliğe “ne güzel” demekle kalmaz, arkasından “kim söyletti?” sorusunu sorar. Bu ifade de aslında ilahî kudretin dile gelişine duyulan hayranlıktır. 🌿 3. “Bir çiçeğin sabah rüzgârında titreyen dalı gibi zarif…” Yorum: Burada zarafet sadece dış görünüşe dair değildir. Aşkın içsel narinliğini ve ruhtaki ince salınımını yansıtır. Sabah rüzgârı “nefsin uyanış anı”dır. Ve bu an, çiçeğin ruhla titrediği andır. Bu benzetme, aynı zamanda fıtrî güzelliğe, yaratılış zarafetine işarettir. Aşkta edep vardır, aşk incitmeden sever. 🌿 4. “Bir sevdanın iç çekişi gibi derin…” Yorum: Aşkın en sahici hâli, bazen bir gözyaşı, bazen bir iç çekiştir. Bu iç çekiş, kalbin Allah’a dönme anıdır. Nefes verirken kalpten bir “ah” çıkıyorsa, o artık bir zikre dönüşür. Bu derinlik, geçici hazların değil, sonsuz özlemin taşıyıcısıdır. 🌿 5. “Bir bakışta yeşeren umut gibi taze…” Yorum: Tasavvufta “bir nazar” ile kemâle ulaşma inancı vardır. “Bir bakış” burada mecazî değil; ruhsal dirilişin işaretidir. Tazelik, yeniden doğuş anlamı taşır. O bakışta sadece yüz değil, kalp, kader, mana bile yeşerir. Burada umut dediğimiz şey, aşk yoluyla Hakk’a erme umududur. Bu şiirim hem bir sevgiliye duyulan dünyevî aşka hem de aşkın içinden geçerek Allah’a ulaşma yoluna işaret eder. Sevdiğinin suretinde aşkın hakikatini görmeye çalışıyorum. Her mısrada: Zarafet: Aşkın nezaketi ve saygısı, Derinlik: Aşkın sabrı ve gözyaşı, Tazelik: Aşkın yeniden dirilten nefesi vardır. Bu şiirimi “mecazdan hakikate” giden bir aşk metni gibi de okuyabiliriz. Önce sevgiliyi görürüz, sonra sevgilide Sevgili'yi (Hak’kı)…
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!