Neyi Nasıl Nerede Ne Şekilde Demişiz?

Kızıl Sultan diyerek Evliya ya küfreden
İSLÂM’ın derununa sızabilir demişiz
Yahudinin peşinde kuyruk sallayıp giden
İhanet meydanında gezebilir demişiz

Mü’mine kâfir diyen kâfir alimi Kuran
Arnavut Akif bizim dillerimizi buran
İSLÂM âlem olunca itler gibi kuduran
Bir de İstiklâl marşı yazabilir demişiz

Hortlaklar; KIBLE hariçtir her veçheye dönerler
Kurt kuzu postunda iken koyunları denerler
Maharet can alır iken entrikalar hünerler
Kanımı içmediğinde kızabilir demişiz

Yolu bilmeyen yolsuzlar yolda yürüse nolur?
Kutuplarda buzdağıyım diyen erise nolur?
Sırtına Dîn kaftanını Dînsiz bürüse nolur?
Nesepsizlerin güruhu azabilir demişiz

Pişmanlıkta fayda yoktur dememiş mi atalar?
Yok olmuştur pişman iken Firavunlar öteler
Ellerinde keserlerle nesli bozuk çeteler
Dikkat edin katarını düzebilir demişiz

Konuşmak gümüş ise de susmak altın demişler
Çamura Bölense bile değerlidir gümüşler
Yaratandan bihaberdir çöplükte çürümüşler
Poyraz yeliyle külleri tozabilir demişiz

Bu dünyada Firavun’lar varken olmazlar, olmaz
Ehl-i imân sussa bile dört unsur sessiz kalmaz
Kim demiş ki yemendeki melik EBREHE ölmez?
Topal pire Nemrut’ları ezebilir demişiz

İSLÂMİ; sen müstakimde her an artır hızını
Hakîkate sağır olan dinler, duymaz sözünü
Tağutları şeytan için çalar onlar sazını
Tellerinin perdesini bozabilir demişiz