Gelince dünyadan yolculuk çağları
Mezarımda yaş dökerken neydem
Bölünse ekmeğim sararsa yaprağı
Dalında goncalar kurursa neydem
Ellere bakmaktan bükülse boynum
Tükense ömrüm çekilse kanım
Soğuk topraklara verilince canım
Üzerimde türlü otlar biterse neydem
Memleketim van’dır Özalp elleri
Gözümde hasretin akan selleri
Şad olan gönlümün susunca dilleri
Emek boşa gitse neydem .
Han ile Sarayda olmadi gözüm
Bir avuç toprak yeter doyurur gözüm
Hakkı hakikatı çalsında sazım
Duyan duyar yar duymazsa neydem
İçimi yangın sarar üşürüm yazda
Kaldım bir başıma donarım ayazda
Yaz katip halimi son defa yazda
Sevdiceğim bize el olsa neydem
Akar gözüm yaşı çağlayanda sel olur
Dar gününde sevdiklerin el olur
Müşkül günde dostlar kaçar sır olur
İyi günde gelen dostu neydem
Sual ederim kimse bilmez suçumu
Hasreti ateştir koru yakar içimi
Bir yastığa koyamadım dertsiz başımı
Güneş doğsa güller açsa neyden
Sevenlerin hikayesi yazılınca böyledir
Dert adamı hem ağlatır hemi söyletir
Gel şu dertten gel beni kurtar götür
Ben söyledim sevenim yoksa neydem
03/11/2018
Kadri KırmızıtaşKayıt Tarihi : 20.12.2018 20:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!