Eşekler kendini insan sanıca,
Anırıp dururmuş canı yanınca.
Ney yaratandan haber veren bir kamış.
Kamışı hak zan eden, inkar bataklığına saplanıp kalmış.
Bezm-i meyde varsa şerabi tahur.
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık




kutlarım güzel bir çalışma olmuş
Elbette ki,her sanat eseri sani-i hakikisi olan Halıkından lisan-ı hal veya lisan-ı mahsus ile haber verir Necdet bey.Bunu sadece ney'e mahsus kılmak makul bir iddia olmaz. O zaman akla bu kaval kamışının özel bir varlık olması gibi batıl bir düşünce gelebilir. Ayrıca; O gibi şeyleri çalanları Allah (cc) ın resulü (sav) onaylamamış ve şeytanın mezmurları olarak tavsif edip, kaval sesi duyduğu zaman o sesin duyulmadığı mesafeye varıncaya kadar kulaklarını parmaklarıyla tıkamıştır. Bu sahih bir hadis olup bizzat Abdullah İbn-i Ömer (ra) gibi sünnet-i seniyyeyi ifada çok hassas davranan birisi tarafından dile getirilip hayatı boyunca da uygulanmıştır.
Din-i İslam kemale erdirilip üzerimizdeki bu büyük nimet (Rabbimiz tarafından) itmam edildikten 400 sene sonra ortaya çıkarn Yunan menşeli bir felsefeyi tasavvuf ismi altında din yerine ikame edenlere rabbim islami şuur lütfetsin, aminnnn.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta