Ankara’yı sen kurdun,
Ama sen yoksun.
O mavi gözlerinle oydun
Gençlik parkını,
Üfürüklerin dalga oldu.
Tek tek ayak bastığın topraklarda
Bir gözdü onda, ah! bir gözdü,
Masmavi, kartal bakışlı,çakmak çakmak.
Alnı, çenesi, okka,dik kaşlı tam bir Türk’tü.
Böyle olmalıydı Türk, böyle olurdu ancak.
Oydu ilerisini yakın gibi gören,
Safran vurdu oturdu yüzüme,
Nasıl sevdaymış bu anlayamadım.
Kan kıran oturttu ağrımayan dizime,
Nasıl sevdaymış bu anlayamadım.
Bir sevda ki ulaşılmaz, tarifi zor,
Günlerin ardından bıraktığı yel gibi,
Savurdun aşkımı benzedim dalgalara.
Yazdığım notu okuduğunda el gibi,
Üzgün atladım özlediğim yarınlara.
Bir sen vardın beni çıkaracak yarına,
Günlerin ardından bıraktığı yel gibi,
Savurdun aşkımı benzedim dalgalara.
Yazdığım notu okuduğunda el gibi,
Üzgün atladım özlediğim yarınlara.
Bir sen vardın beni çıkaracak yarına,
ASMA YAPRAĞI
Asma yaprağı ince,
Dayanamam ben gence.
İçim boşalır gider
Benden genci görünce.
Ben ihtiyarım sen çok genç.
Suyduk, suyla kandık.
O gün kumsaldaydık,
Deniz bize baktı,
Biz de denize.
Baktıkça uslandık,
Uslandıkça sulandık.
VEFASIZ
Adımı acı koydun, katladın tüm acımı,
Çuvala doldurup, yükledin bana suçunu.
Sen dıştan yanarken, yaktın içimi,
Böylece beni bırakıp gittin be vefasız.
Bir yaz günü
Kışı yaşar mı insan?
Ellerini ısıtabilir mi hiç
Bacaklarının arasında.
Titrer mi Ağustos sıcağının
Kavurduğu cehennemde yüreğin?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!