Günaydın sabah günaydın gece
Ne bir satır ne de hece
Hayat zaten bir bilmece
Çözmek için yaşa önce
Ne bir anı ne bir hayat
Ey Kobani! varlığıma şahit şehir
Bir kalp çarpıntısı ve tellere takılan intihar
Tren rayları üzerimizden geçmiş
Bitmemiş hasretlik upuzun yollarda
Kaç kaçakçı ölmüş mayın tarlalarında
Kaç fukara özlemiş seni asudem
Masa başı,sofra telaşı değil aşk,Tesadüf!
Hayatımın kadınını ararken çöllerde
Yeşermiş,bahar gözlüm
Bahar gelmiş seninle
Hoş geldin,sefa getirdin
Diyarbakır'a gelmişem
Surlarda dolaşmışam
Tarancı'ya uğramışam
Şair olmuşam bu toprakta ağam
Aşka gelmişem
İkimiz de aynı köyün çocuklarıydık; komşuyduk
Ewdo benim en iyi arkadaşımdı
Onsuz tek günüm geçmez; kardaşımdı
Her nereye gitsem tek yoldaşımdı
Ewdo ile sıkı dostuk; komşuyduk
Benim beyaz olan yerlerim:dişlerim ve kalbim
Ülkeme tenimde bulutlar çökmüş
İnsanlar aç,hayvanlar aç
Ben açım...
Ben insanlığın ağlayan gözü,feryat eden dudağıyım
Yüreğinin götürdüğü yere git:
Yemyeşil ovalara...
Ve kuytuda kalmış nesi varsa yaşamaya değer,keşfet!
Orada bir şey var:'SEN'
Toprakla ruhun kardeşliği...
Yağmurlu bir günün sabahıydı
Yıllar sonra seni ilk kez görüyordum
Ne varki o sinsi bakışlara yabancıydın
Tanıyamadın beni
Seni hep uzaktan sevmiştim
Sana şiirlerimi izinsiz yazıyordum
Bir ses,bir nefes,bir es rüzgar,bir kes(bir kez) Bir dal,bir sal,bir al rüzgar,bir kal! ... Bir dur,bir kur,sonra kudur rüzgar,aşk budur.
Ben sıradışı aşkların yazılmamış hikayesi
Ben bu çağın delisi
Ben sana yabancı, kendime sancıyım
Ben yolcuyum hiç yolcusu olmamış
Ben rüzgara emanet bir serseriyim
Ben kaldırımların nöbetçi eriyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!