Hovarda gönlüm her adım atışında
Yüreğim hopluyor.
Ah, şu içimdeki mum
Hani bir sönse!
Bir sönse alevi
Aldırır mıyım o zaman çapkınlıklarına
Güle güle iki bin dört güle güle
Sen de aldın götürdün sevdiklerimi
Tıpkı senden önceki gibi, sessizce
Oysa ben,seni hiç öyle düşünmemiştim
Sen umut olacaktın
Acılarımı paylaşacaktın benim
Zamanı koluma takmış,
Yıllara meydan okuyorum.
Gönlümü kafese koymuş,
Aşkını hiçe sayıyorum.
Kimim kimsem yokmuş,
Yalnız yaşıyorum.
Teneffüse çıkmıştık,okulumuzun memuru elindeki bir kağıtla bana doğru geldi.Ben içimden:'Yine bir yarışma konusu geliyor ya hadi hayırlısı.'diye geçirirken memur:'Hocam,emekli olmak ister misiniz? İlk size sorayım dedim, yirmi beş yılınızı doldurdunuz da...'başka ne dedi hiç duymadım.Göz yaşlarım hazırda bekliyormuş meğer oluk oluk akmaya başladı.Oysa uzun zamandır hazırdım buna ve sabırsızlıkla bekliyordum.Meğer gönlüm hazır değilmiş...Ben bile şaşırdım halime.Bu günü bekleyen ben, nerede bulunduğumu düşünmeden ağlıyordum işte...Boğazım kilitlenmişti çoktan, soran gözlere cevap veremiyordum ki...Ben geçmişte bir yolculuğa çıkmıştım şimdi hem de uzun bir yolculuğa...Şairin dediği gibi:'Artık ne adım var ne yaşım/ Bilmiyorum kim olduğumu.'Çok uzaklara gittim çoook...Yıl 1979,kelle koltukta -göreve başlamak için-heyet raporu alıyoruz.
Her şey tamam olduğunda büyük bir heyecanla yollara düştüğümüz günü hatırlıyorum.-siyah beyaz Türk filmi izler gibiyim-Ben hatırladıkça gözyaşlarım coşuyor söz geçiremiyorum ki dinsin...Eski dostlarla karşılaşmış gibiyim şimdi...
İlk görev yaptığım yerdeyim.İlçe kara teslim olmuş.Hayatımda ilk defa bu yerde gördüm karın rüzgarla olan savaşını ve soğuğun bu kadar dondurucu olduğunu...Zar zor ulaştığımız bu yer bana çok yabancı.Yanımda rahmetli babacığım var-Heyecanım hiç bir engel tanımıyor...Ben kutsal görevimi yerine getirmek için buradayım yılmak yok...
Görevim minicik beyinleri aydınlatmak...
Ey kocamış yıllar neler sığdırdınız geçmişime.Şimdi onları anıyorum bugün burada, hep de anacağım nefes aldıkça...'Ağır ağır çıktığım bu merdivenleri şimdi hızlı bir biçimde iniyorum ve eteklerimde bir yığın -acı tatlı-sararmış yapraklarla...'(A.Haşim)
Neler yok ki bu yaprakların arasında; boyumca çocuklarım; sulayıp da yurdun dört bir yanına yolladığım çiçeklerim...Torunlarıma gururla anlatacağım onurlu bir meslek yaşamım...
Bir şarkı var dudaklarımda
Adı 'Mutluluk Şarkısı'
Bir pırıltı gözlerimde
Adı 'Mutluluk Pırıltısı'
Her şey seni anlatır bana
Sen hiç gökyüzü gördün mü bulutsuz?
Göz pınarları gördün mü kurumuş?
Özgür mahkum gördün mü?
Mutlu çocuk,savaşsız dünya...
Sen hiç acı tattın mı?
Zifiri karanlık sardı her yanımı
Elimi uzatsam yalnızlık
Yitik umutların peşindeyim yine
Nedensizim
Eğer teslim olursam biliyorum
Paramparça olacağım
Neriman Aras, güçlü bir şair. Bu güzel şiirleri yazdığı için tebrikler ve başarılar. Yüreğine ve kalemine sağlık. Gündüz yayınevinin 450 kişilik dev yazar ve şair kadrosuna katılmasını arzu ederiz. Onunla daha da güç kazanırız. Birlikten kuvvet doğar. Şairin, Gündüz Yayınlarının tanıtım desteği ile ...