NEFER DEDİĞİN!
Bayrağını ayaklar altına aldırıp çiğnetmem, dokunmaz mı arına?
Kırmızı şehidimin kanı, beyazı değişmezdim ağrı dağının karına.
Sancakları kapıp dağlara yönelmeliyiz, belki bugün bekli yarına!
Yan gelip yatma değil, Vatan şehidi yazılacaktı Askerin mezarına.
Yaradan yoğurmuş vatanın hamurunu, suyu şehidimin kanından.
Ak babalar iyi dinlesin, size geçit yoktu, Uludere Gabar dağından
Başka vatan var mıydı? Kıymetliydin, namusumdan ve canımdan.
Bana kutsal emanettin, toprak altında yatan kefensiz ecdadımdan!
Dün serin esiyordum, bugünse ılık yarını Allah bilir belki de sıcak.
El ele gönül gönül’e verme zamanı geldi, vakit kalmamıştı susacak.
Sabır tükendi, güneş ya doğar ya doğmazdı nefretini kinini kusacak.
Kefenimiz sırtımızda gezeriz, toprak haykırıyor kucak açmış kucak!
Sabret elbet karanlıklar bitecektir nasılsa güneş doğacaktır ufuktan.
Öğün anam, vatan uğruna şehit, Makbere sığamazdım mutluluktan.
Ülkem için yazarım, korku yok ne zindandan nede sorgulanmaktan.
Ölüm bizim için tozlu yol, tek korkumuz vardı yüce yaradan haktan!
Çekindiğimizi saymayın, hesaplar edip faturayı ödettireceğiz akıllıca.
Senin ecelin oldum, on iki komandomum hesabını soracağım dağlıca.
Şahinler yalçın kayalıklarda, köpekler nerdesiniz adresimiz çukurca
Kurtuluş savaşı uygun adımdı, siz tarihe gömeceğiz inanın şuursuzca
Kalemimi zorlayan, damarlarımdaki asil kan, ne gerek var tereddüde.
Korkunun ecele faydası yok, mal, mülk boşken, yol yoktu ölümden öte!
Candan dinleyenlere sesleniyorum, bunlar birilerine küpe olmalı küpe
Vatan, bayrak aşkı suçsa, beni sehpaya çıkarıp boynumu assınlar ipe.
19_05_2006
Ali GARBİOĞLU
Kayıt Tarihi : 21.11.2007 14:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!