Yine serap gördümbugün düşümde
Hep aklımda ekmeğimde aşımda
Samyelleri eser oldu başımda
Gönül ferman dinlemiyor,neyleyim.
Bir samyeli esti yaktı kavurdu
Giderken anacığım,arkasından yazmıştım,
Şu dünyada hem yetim hem de öksüz kalmıştım.
İstedim ramazanda üçbeş iftar açayım,
Açarken de anamın gözlerine bakayım.
Düşünerek bunları Ankara dan çıkınca,
Sanki ben gitmiyorum yol gelir ayağıma.
Varınca Kavacığa duygularım kabardı,
Bıraksam gözlerimden çağlayanlar akardı.
İçeri girergirmez örümcekler karşılar,
Neredeyse tahtkurmuş bacamıza baykuşlar.
Biryanda gözyaşları,diğeryanda hoşgeldin,
Geldinde kapı açıp ocağına can verdin.
Ertesigün şehirde uğrayıp esnaflara,
Eve nevale için gidilecek pazara.
Dönüşte akşamüstü düştüm yine yollara,
Geçerken de şöylebir bakıp geçtim garaja.
Arefedir kimbilir yolda kalanlar olur,
Belki de iftarvakti bir hayra sebebolur.
Güneş battı batacak iftara çeyrek kala,
Geçince az ilerde bir el çıktı karşıma.
DediGökçeler den geçer mi bu araba?
Geçer tabi hemşerim.uğrarız arasıra.
Allah"ın selamından sonra da sual geldi,
Gurbetten mi? sorusu deldi bağrımı deldi.
Gurbet sıfıraltısı geçeriken köylerden,
Uğramadan geçemez hala köyü Kümbetten.
Yavaşça durakladım ineriken Kümbete
Kapıda dikilirmiş halamın Zekisi de.
Selam-kelam sonunda halamı soruncada da,
Dedi ekmek yapıyor arkadaki avluda.
Varıp elin öpünce buğulandı gözleri,
Yüreğime oturdu hasret dolu sözleri.
Ondörtte gelin olmuş diyarıgurbetele,
Hasret kalmış köyünden birhaber getirene.
Dedimhala kalkıpta gidelim köyümüze,
Varınca mezarlığa bakalım özümüze.
Bilmemdedi.umutsuz,dudağını bükerek,
Varmıdır eskilerden bir kazmayla bir kürek.
Beklemeden fırlayıp yetiştirdim iftara,
Okunurken ezanlar tam oturduk sofraya.
Orucu hararetle soğuksuyla açınca,
Yarım asırlık soru çıkıverdi karşıma.
Dedioğul aşağıpınarın suyu mu bu?
Nefesimi yutkundum.Doldu gözlerim doldu.
Bir asırlık çeşmenin damaktaki tadı mı?
Bir ömürlük hasretin yoksa gerçek adı mı? ? ?
Yeter yakıp kavurduğun,
Diyar diyar savurduğun,
Dalında bir tomurcuğun,
Solduğunu gör gayrıı.
Bakarsan göreceksin; çevrendeki sırları
Ayırırsın altınla hamdemir bakırları
Köpeğin mayasına konulmuştur sadakat
Kedinin asaleti,doğruluk ve hakikat.
Hergün dirensen de duduramazsIn.
Ölümsüz yap›lar konduramazsIn.
Zulm ile bir düzen kurduramazs›n.
Zalimin sonu berbad olacak bir gün.
Aslanm diyor ya karışıkk gibi,
Gurbetin yolları bakar denize,
Kulak verin dostlar söylenen söze,
Zalimler elbette gelecek dize,
Hakikat ortaya çıkacak bir gün.
Zalimin hayhuyu çıkmış ayyuka,
Dağlara yol açtırır,
Sazlara göl açtırır,
Hazanda gül açtırır,
Edalı, işveli,cilveli para...
Karanlığı ağartır,
Aydınları karartır.
İnsanları aldatır,
Yalanı,dolanı tükenmez para...
Olan yere gidersin,
Nazedersin gelmezsin.
Bir yağar bir dinersin,
Yalancı, sahtekar,düzenbaz para...
Deriyi duzdan ayırır.
Saracı bızdan ayırır.
Anayı gızdan ayırır.
Fitneci, fırıldak,düzenbaz para...
Dünyanın özümüsün?
Ukbanın gözümüsün?
Şeytanın yüzümüsün?
Vefası,cefası bilinmez para....??
Hasret düştü ocağıma,
Prangalar bacağıma
Od düştü gayrı canıma,
Yüzüm ne zaman gülecek?
Sende gittin kekliğim,
Nedir bu fırsatçılık,köşeler kapılıyor,
Üçkuruş para için onurlar satılıyor.
Saygı hürmet kalmadı herkes kendin düşünür,
Nerdeyse düşman oldu hem akraba hem dünür.
Otobüste büyüğe yer veren ahmak oldu,
Lakin lafa gelince heryer kahraman doldu.
İçini boşalttılar gergef gibi kültürün,
Recep,Şaban,Ramazan..sövün ecdada sövün.
Erkek yolda yürürken kadın yolu kesmezdi,
Kadınlar derneğinin yanından geçilmezdi.
Metropolde kalmadı dert çekeck akraba,
Herkes geçim derdinde,kira,taksit araba.
Töreler paspas oldubüyüklerin sözü yok,
Topta popta olanın töremizde gözü yok.
Şimdi herşey lay lay lom msn le facebookta,
Alması kolay olan satılır kolayca da.
Eskiden amca dayı amortisör gibiydi,
Kopan fırtınaları evirir çevirirdi.
Boşanmak kolaylaştı nikah pamuk ipliği,
Yırtık sökük bilen yok attık kara lastiği.
Üçgün evvel evlenen beş gün sonra boşanır,
Eşler çıkarı için ne ayıp ne dost tanır.
Cicim ayı bitince başlar tabak tencere,
Önce küfür hakaret sonra kapı pencere.
Sığınacak liman yok...düşülür sokaklara,
Kimsesiz kalan çocuk yem olur yamyamlara,
Anne baba neyse de..yazık bu çocuklara.
Sokaklar acımasız... yazık bu çocuklara...
Bir zamanlar sen benim
Gönlümdeki gülümdün..
Seni birgün görmesem,
Benim için ölümdün.
Kuru bir ayaz gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!