Malazgirt'den Anadoluya girişin...
On asıra doğru uzanırken,
Gözü kara aslan Alparslan olup;
Kuşlar öterdi cıvıl cıvıl,
Sular akardı şırıl şırıl...
Çiçekler açardı rengarenk,
Kuzular meleşirdi...
Her şeyde vardı bir ahenk,
dışarıda soğuk var
özletiyor sıcakları
bu mevsimde
gökyüzünün yoğu varı
ince ince yağan karı
Gül gibi koklanmış,
Çiçekler gibi sevilmiş...
Lale olmuş,
Sümbül olmuş,
Rengarenk gül olmuş;
Kızılırmak güzel ırmağım,
Sivas' tan çıkmışsın yola...
Gelmişsin ta Ankara' ya,
Elmadağ 'dur' demiş!
Dönmüşsün ta gerisingeri...
Hani bir bahar sabahı,
Gürül gürül akan su gibi...
Canlı bir ruhla,
Koştuğunu unuttun mu?
İlköğretimde eski düzen,
Çocuklar şiirler okuyor...
Bağıra bağıra sokaklara
Yazılar yazılıyor çiziliyor!
Elli altmış yıldır aynı hikaye
'Yerli Malı Haftası...'
Sanki, kınalı keklik gibi...
Beyaz gövdende al bayrağımla,
Birden sağılıp gelirken ufkumdan,
Canım, kanım fışkırıyor çoşkumdan...
Sen bu vatanın şahinisin,
Selamı yok, sabahı yok...
Doğru dürüst hiç kimsenin,
Yıkılası şu dünyada!
Doğan Güneş bile yabancı,
Ay ve yıldızlarsa çok çok acı...
Zeliş ile İbiş...
Cennet papağanı.
Öterek geçirirler,
Bütün gün zamanı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!