Dido'm seni özlüyorum,
Çok çok yamandın sen...
Dört gözle seni gözlüyorum,
Of... bize nasıl kandın sen?
İnsanları sevebilirsen eğer,
Temiz duygular içinde yüzerek...
Dalga dalga kötülüklerden uzak,
Ak köpüklerle kıyıya çıkarak!
Şu ayakkabı benden,
Ayrı düşmüş birbirinden...
Neler ayrılmadı ki bedenden?
İşte pantalon, işte ceket...
Hiçbirinde iz yok ki benden.
Sarı sonbaharlar içinde geçti ömrüm..
Dökülen yapraklar gibi, gitti günlerim!
Yeşil baharlar dururken...
Sonbaharı seçti gönlüm,
Kuru kuru yapraklar gibi,
Su olup doludizgin akmak isterdim.
Deryadan deryaya ulaşmak isterdim...
Engin gökyüzünde koca bir ak bulut,
Ufkumda yeryüzü dolaşmak isterdim...
İsrail başbakanı dolaşıyor,
Barış görüşmeleri için...
İsrail, söz veriyor bir şeyler diyor..
Arabulucu Türkiye!
Adam memleketine dönüyor,
Doğalgaz doğalgaz diye diye,
Anadolu'ya sanki hediye...
Döşedik durduk boruları,
Bir sürü kredi veresiye!
Geçenlerde dostun biri,
Görünce şiirdeki resmimi...
Tavsiyede bulunuyor:
'Değiştir şu resimleri..'
Nedense, asırlardan beri
Bir bilmecedir ileri geri...
Aslında yoktur değeri;
'Tavuk mu yumurtadan çıkar,
Yumurta mı tavuktan? ! '
.
Zaman ağır geçiyor,
Saatler hiç yok gibi...
Günler çok yavaş yavaş,
Haftalar ve aylar hiç ilerlemiyor!
Sen gittin gideli...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!