Korkma! ..
Çalınıversin kapılar her zaman.
Çalınmayınca kapı, gelmeyince misafir,
Geçer mi sanıyorsun zaman?
Yeter ki hırsız girmesin içeri,
Varsın dilenci olsun, elini uzatan.
Ayrılığın ardından iner yüreğe,
Yanar için için kor olur hasret.
Şekiller değişir, renkler değişir,
Yaban ne bilecek zor olur hasret.
Anlaşılan o yıllarda okuyup KÜLEBİ'yi,
Değiştirip yazmışsın, o güzel hikayeyi.
Her mısran bir şair'den, bu nasıl duygulanış?
Bir romantik, bir realist olup ta mırıldanış?
Bir bakarsın dünyada, yöre yok, görmediğin,
Her acı her arıza,
Her yanılgı her kaza,
Zannetme zarar verir,
Alacak hanesine,
Kâr diye kaydedilir.
........................................
(Anne'me)
Dudaklar suskun çıt yok.
Güneş bile eskisi gibi,
Ziya vermiyor.
Gökyüzü sanki matemde.
Meydanı boş bulmuş koşar durursun,
Çok koşma arkadaş tez yorulursun.
Her gördüğün sürü değil, mal değil.
Çıraklara aklınca, ahkâm kesersin,
Bağ- bahçede bir de meyva seçersin
Bana geldiğinizde,
Umut vardı gözlerinizde.
Ama kuşku perdeleri örtüyordu,
Bakışlarınızı...
Hemen araladım perdeyi,
Hiç düşünmeden
Korkum yağmurdan değil
Doludan, kardan değil.
Korkum geç kaldığmdan
Yoksa tipiden değil.
Yağmur bereket, kar örtü.
Girdim sevda bahçesine
Bir can buldum sevindim
Çiçek açan, yaprak veren,
Dal değilmiş, neyleyim.
Şaşkın mahsun çıktım oradan.
Kimsesizler ülkesinden geldim.
Umut yüklü...
Kırık kadehlerdeki içki gibiyim.
Ati'nin şerefine iç beni.
Dopdoluyum elemle, dertle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!