ne kadar sevgi varsa
topladım da sevdim seni...
ve gölgende oturup
aydınlığına kırptım gözlerimi...
ahh derviş
sır'lar dünyasına yad mı sandın...beni
hiç olanı sen edemem mi sandın...seni
ben bilmezdim kendimi,seni...bilir iken
(.?.)
her gün okuyorum
iki hece ve dört harf...
her şehrin gecesi nasıl bilir misin
sanma ki her siyahlık aynıdır
siyahların içinde siyah olmak...
parmak uçlarımda hissetmiştim,
son kanat çırpınışının;
(.?.)
çıkmaz bir sokağa yolcu olduğunu...
yandıkça uzaklaşır insan derviş;
kırıldıkça değil...
gönülden geçmeye gör;
(.?.)
nusb ile uslanmayan hayallerim var benim,
uzak hislere yad kaldığım,
riya kelamlardan öte...
umrum diye de bir iç çekişim var ki,
lal olan bütün dilsizlere gelir,
loş bir gecenin sensizliğinde...
kalbimiz iki noktada atarken
üçüncü noktayı sükuta vermişiz derviş!
oysa
son bir ''nokta'' var ki
zaman içinde ilerliyor;
bana;
kaybettikleri sevgiyi sual ediyorlar...
arayıp bulamadıkları;
bulup kaybettikleri...
söyle derviş!
su;
hayattı
candı...
savaş ikimizindi
alışmadın karanlığıma
alışmadın vahşi yanıma
ya gözlerine perde olan saçlarındı;
engel olan...
ya da
o perdeyi karanlığa kapatan ruhumdu;
her şeyi sonlandıran...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!