Güzelim, yettiğinde şu karadutlar,
Söndüğünde sana dair umutlar,
İçimi durmadan kemiren kurtlar
Ney gibi bedeni, bitirmeden gel.
Firakın gezdirir, bu dağı taşı.
Özledim nergisli dağ eteğini
Görmez oldu gözüm gül biteğini
Beklerim bir arının peteğini
Portakal kokulu yar gelsin diye.
Nerdesin ceylanım, güzel maralım,
Zeytinli Kaya’da bir gurup ânı,
Şimdi, nergis düşü kurmak zamanı,
Dağlardır gönlümün yitik cananı,
Sırtım o kayalara yaslanmaz oldu.
Bugün gördüm mor sümbülün düşünü,
Savruluyorken arılar gibi sen
Ne güzel oluyorsun, bilebilsen.
Uykudan uyanıp gördüm rüyayı
İmrenirdi sana gül, lale, süsen.
Sonunda toprak büründü yorgana
Helal olsun sana Çiçekçi Teyze!
Nereden buldun bu sardunyaları.
Sen ki uzaklardan getirdin bize,
Tanıttın bahar yüzlü dünyaları.
Itırlar saçan şu yuvarlak kanat,
Benim duvak atmış turna gagalım,
Bir kaybolup bir görünen edalım,
Balkonlardan ayrılmayan sevdalım,
Her rengini sevdiceğim Sardunyam.
Yayla kokulu camilerdedir sevgi
Orda, daralmış kalbin inşirahı
Bahçede, nakışlı dokuma sergi
Çağlayan nehirler yıkar günahı.
Cennet yamaçlarını bulmuş gibi,
Her güzellik bulur beni aramaz
Göremem gerisini var bir perde
Şöyle durup bakınca ufka biraz
Gün batmadan akşam olan bu yerde
Her güzellik bulur beni aramaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!