ne keçeli kalem kokan
bir çocuk odam oldu benim
ne de uzun yolculuklarda
vagonlarını saydım karatrenlerin
gittiğim en uzun yol
sanayi sitesindeki
eksik bir sabahsın hala içimde
kuşların uçamadığı
bir kuşluk vakti kadar
eksik hala
sana olan satırlarım
şairlerin yazamadığı
sen eskiden beri böyle güzeldin
belki bin yıldan beri
ben yine böyle yasak
şimdi hem güzelsin
hem yoksun
ben hem yasak
bilirsin sonbaharı
döker yaprakları
rüzgarı seven gider
ağacı seven kalır
bilirsin sevgilileri
kedi yavruları gibi
en büyük kumar sevmektir sevgilim
sevmek
ya hiç kazanamazsın
ya hiç sevemezsin
gitmek küçük bir oyun
ya dönmek
biz şimdi
yokluğun nöbetini tutuyoruz
korumak için varlığın namusunu
gecenin daimi askerleriyiz
yeni şafaklar sayıyoruz
şimdi sevdamıza
Dişlerimin arasında adının harfleri kalmış
Ne söylesem gidişine benziyor
Senin kokunla toparlanıp
Birbirine aceleyle bağlanmış gibi
Adının harfleri
Çözmeye çalışıyorum bildiğimce
kalbim şiirlerarası yolculuklarda
kayboldu benim
kaç bin yıl geçti bulamıyorum
eksik kalıyor bu yüzden bütün sevmelerim
seviğim kadınlar da zannediyorlar ki ben
sevdiğim için yazıyorum
nereye yazsam
şu şiirleri acaba
suya yazsan yazılmaz
havaya yazsan okunmaz
nereye saklasam
şu eski sevdaları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!