Kavruk esmer sözler biriktiriyorum 
Çatlamış nasırlı avuçlarımda 
Bana bakan gülen yüzümdün,
hayra yorarım belkide 
Tatlı bir edadan olağanüstü heybet bekliyorum çoğu zaman,
Yorgun , suskun, çaresiz tek başına
o duraklamış ruhumun
çalkantılı sersenişinde, boğucu ağır düşler.
Düşünüyormuydum, sancılı zihnimin, anlamsızlığın da.
Kabullenemiyorum yitik, yorgun , yaralanmış bedenimin eskimesini.
Her aşk kendi mültecisini yaratır.
Yıkılan duvarlar, terk edilmiş ruhlar,
Delik deşik edilmiş mısralar,
Bir çok aşkın enkazıydı,
kaçından kurtulmuştum bilemiyorum 
Geriye dönüp bakmaktan korktuğum,
bir çok aşkın acısının aşkından daha tatlı olduğunu farkettim.
Bir çok aşkın yarasının kabuk bağlaması iyileştiği kehaneti,
her kabuğunu kaşıdığın da,
ihtişamlı, hedonist kavramlar yüklermiş ruha...
Kimse ben sevdim dememeliydi, uzaktan bakıp sevmeleri tatmamışsa,
her aşk kendi mültecisini oluşturur.
Bazen çok derin dalarsan, bir daha çıkılmaz olduğu, 
Bir aşktan başka bir aşka
Kibirli, kibirsiz, kimsesiz.
Bir de öylece mahsun  haksızlığa, mantıksızlığa uğramış ızdıraba karşı,
iyi ki zırh kuşanmışım...
Kayıt Tarihi : 14.10.2022 23:22:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yaşlanmaya ağıt gibi söylenen sözler
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!