dur durak bilmeden içinde kaybolduğum koca bir ufkun vardı
şimdilerde küçücük bir HİÇ'liğe sıkıştı kaldı
etrafında dört dönen kuşlara,
ayaklarına vuran dalgalara,
saçını okşayan rüzgarlara
omuzlarına dokunan "kızım ne oldu'lara" susan,
sustukça için için kanayan,
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



