Baharın sevgiden yoksunsa tohum;
Bırakır kendini hayattan mahrum.
Toprak, güneş ve su olsa ne yazar;
Allah'a sığınır bu masum tohum.
Büyüdü yeşerdi bilmem ne derler,
Nice ömür at sırtındaki yiğitler yaş döktü;
O atlar ki Allah'ın yolunda boynunu büktü.
Bir Veli ki kalemiyle düşmanına kök söktü;
Keşke şimdi Veli olup zalimlerle çarpışsak.
...
...
Ne hikmet var, ne Celil
Kim kiminle beraber
Ömer'le Ebû Cehil
Dünkü gibi beraber.
Cahiliye'ye döndük
Merkebinde lisanı var
Bize düşen lisan-ı hal
Güzelliği konuşulanlar
Dillerinde bir türkü var.
Güneş yakar, akar bulut
Yorulup, içindekini düzlüğe çıkarmadan;
Sıyrılamazsın, az hukuklu mecmualardan.
Yükseğe, en yükseğe kalkmazsa ellerin;
Duyulmayacak, hiçbir vakit söylediklerin.
...
Yağmurun iğri iğri düştü, bu canım toprağıma;
Dal kurudu, yaramadı dökülen yaprağıma.
Bin rüzgardan habersiz dalgalı bayrağıma;
Bir rüzgar oluverdin, dalgasından eser yok.
Nasıl da iyi gelirdim yalnız iken kendime;
Yaşım yirmi beş
Yol yakın değil evvelin
Elimde yanıp sönmüşken hayat
Yeni hayatlara sürükle beni ey zatı bir ihtimal...
Sen sevgiden, aşktan nasip almamış
Sen yol yakınken uzaklaşan
Kalbin hükmü ondadır, aklımızda o hece
Neden geçmek bilmiyor, vakit neden hep gece?
Mevzilenmiş gökyüzü akmaz iken tersine
Bizim gibi değil ki, çalışmış o dersine.
Haykırın şu geceye dönüp baksın benize
Sırtındaki geçmiştir, elindeki gelecek
Büyüyecek her günün "bu bir geçmiş" denecek
Vurulsan mermer izi duygular bütününe
Nasıl suyun tutardın böyle büyüdüğüne?
...
Sonbahar uğultulu bir sesi andırır;
Bu mevsim ki avuç uçlarımda erirken.
Her gördüğümü oymuş gibi sandırır;
O sevdiğim hep aklıma gelirken.
...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!