******
Önce sesi,
sonra kendisi geldi ölümün.
Çiçekler açmış sandı,
duvardaki şarapnel parçalarını.
Uzandı tozların arasından,
En son hatırladığı;
uykulu gözleri,
ay ışığı,
karşı mahalleden gelen köpek sesleri
ve penceresinden yanaklarına uzanan,
kücük bir yıldızın elleri.
İlle de atılacaksa başlarına çocukların,
menzili uzun,
şiirler atın çelik kanatlarınızdan.
Umut dolu.
Sevgi dolu.
Barış dolu.
ölüm haberleri düştüğünde evlere
analar da ölür o gece
sarılıp evlatlarına sessizce.
N.Kaya
(Şavaşa HAYIR)
Ne genlerimizdeki benzerlik bir çimenle,
ne de aynı oluşu,
atomları bir yıldızın kalbimizle.
SEVGİ,
tek dili ve formülü olabilir evrenin,
her şeyi kucaklayan.
olur da bir gün
hüzünlü bir şarkı
üşütmesin diye seni
kalın bir şiir örüyorum
dün geceden beri...
Nadir Kaya
Ne zaman bir siren sesi duysam ulu orta,
ölüm ve hastalığın sesi yayılıyor sanki kentin sokaklarına.
Ölüm ne kadar gerçek ve kesin.
Ne kadar çıplak ve soguk.
Çocuklar geliyor aklıma,
sevdiklerim ve gençliğim sonra.
Dostlarım,
sözcüklerle diyorum.
Bir dağ yaratıp tırmanabilir,
yumsacık ellerine dokunabilirsiniz bulutların.
En uzak mesafeleri aşabilirsiniz,
en yakindakini uzak edebildiğiniz gibi.
******
Bir şarkı
elleriyle rüzgarın
okşuyor
tutsak şaçlarını kadınların...
Nadir Kaya
Bugün,
göğsünde kendi canını taşıyan,
güzden kalma bir çiçek dalını,
rüzgara verdim.
Uçup gitti avuçlarımdan,
ki adresi sendin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!