Küçük bir Anadolu semtinde doğdum.
Tarih bölümü mezunuyum, İttihat ve Terakki ruhunu kalbimde taşıyorum, Müverrih Oğuzkhan mahlasım...
Şair soruyor:
Bu zamanda yaşamak nasıldır?
Cevaplarım:
– Ben bu çağın insanı değilim.
Şair soruyor:
Gerçekte var mısın, böyle biri?
Seni birkaç defa gördüm… ruhanî.
Seni rüyamda; ıssız sokaklarda,
Kalbimin çarptığı rüzgârlı ormanlarda.
İntihal yarattın, sevdiceğim…
Bir meyhâne, bir mûsikî.
Tatlı bir dava sohbeti.
Lokomotif cigaram.
Kelâmında dostların: vatan.
Rakı akar masadan, nazlı beyaz.
Elimde mermi yatağan.
Yine, gün uyukusuz ağaran
Ne bozkır kaldı ne kağan
Yandı ömrüm, misali Çırağan.
Kaçmadım o müdâfî hattan;
Sonbaharın kızılığına isyan ederim.
Ama çok severim kızıl yaprakları...
Dost edinin, ben sonbahara katlandım.
İnsanın dostu olması, esaslı babayiğit.
Heyhat, sigaramın dumanı lokomotif.
Vakit suskun, sessiz seher,
Karanlıktan eser, eşsiz keder.
Düşler, düşler ardına değer...
Aşk, gerçek değilmiş meğer.
Korkutucu gelir yaşamak,
Diriler gezer üstünde toprağın,
Öyle yürür insan toprak altına.
Döşen öyle bir deşen, toprak altın.
Üstünden fazladır şîr, altına yatan.
Öyle ki bir essin vatan rüzgârı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!