Ölüm bir kuş misali
Uçup gitti, kalan mı var?
Hayat bir su misali
Akıp gitti, bilenmi var?
Simsiyah saçlar, bembeyaz oldu
Hava sıcak, rüzgarın soluk alışı kesildi
Ufukta sessizce hayalin belirdi
Sanmaki divane gönlüm yine delirdi
Sensizmi geçecek hüzün yılları
Bak seni bekliyorum hiç uyumadan
Bir gün öldüğümde mezar taşıma
Bir garip oğlandı diye yazsınlar
Hep sevdi ama hiç sevilmedi
Güller içerisinde bir dikendi yazsınlar
Ömrünce ağladı güldüğü görülmedi
Gel arkadaş soframızı donatalım
Bugün divane gönlüm içmek ister
Şöyle beraberce bir dertleşelim
Dertli gönlüm kendinden geçmek ister
Yaralarım eski değil çok yeni
Sen bir ömre bedelsin inan
Her anımı seninle yaşamak isterim
Öyle güzelsinki tıpkı melek gibisin
Senin sevginle çölde kalmak isterim
Sensiz büyuük bir konakda değil
Rüzgarlarda Sen, Ağaçlarda Ben
Nereye Esersen, Oraya Giderim
Bulutlarda Sen, Yağmurlarda Ben
Nereye Yağarsan, Oraya Düşerim
Sen Kainatı Aydınlatan Güneş
Gözlerimi açtım, binbir türlü umut ile
Umudum boşa çıktı, ben dünyaya küstüm
Hep gösterdi bana, haramları helal diye
Kandım ama hata bende, ben dünyaya küstüm
Her haramı, helal diye öğretti
Sen gözkyüzünün parlak yıldızısın
Ben bilinmez yerlerin garip yolcusuyum
Sen büyük şehirlerin süslü kızısın
Ben dağların sefil çocuğuyum
Arama beni gül bahcelerinde
Çöllerde gözyaşım ile yetiştirdiğim
Gönül gözüm ile görüp sevdiğim
Canımı uğruna feda ettiğim
Umudum kaf dağının ardında kaldı
Onı görmesem gözüm dolardı
Bir bakışın ile bağladın kendine
Şimdi avunuyorum bak hayalinle
Öyle muhtacımki senin sevgine
Beni perişan etti o kara gözlerin
Şimdi uzaklarda derbeder oldum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!