Yeşile büründü Nurhak dağları.
Kekliklerin şimdi ötme zamanı.
Toprak ana kucaklıyor baharı.
Çiğdemin sümbülün bitme zamanı.
Eğilir bulutlar başından öper.
Niçin yüksek kayalarda açarsın.
Ey boynu bükük mor menekşem.
Kime küser de kimden kaçarsın.
Ey boynu bükük mor menekşem.
Güller sümbüller hep seni kıskanır
Dünde gördüm bak, bu günde yine.
Yıkık dökük viraneden çıktı garibim.
Ev demeye bin şahit gerek evine.
Alt dan yukarı söyle baktı garibim
.
Yaş gelmiş dayanmış artık yetmişe.
Fatihin sevdası Anadoluyum.
Edirne den karsa bu yurt bizimdir.
Tarihlerde yazan asil soyluyum.
Şu dağlarda gezen bozkur bizimdir.
İyi tanır bizi yunan Fransa.
Şayet nasip olur da gelirsem bu bahar.
Salavan dağına ava çıkalım beraber.
O mevsimde nurhak dağı alaca kar.
Sulak ta çay içelim ateş yakalım beraber.
Sen Lale Sümbül topla ben ise Menekşe
Dağlar yollar hep bahane.
Aslında seni yazarım.
Güzel çirkinden bana ne.
Aslında seni yazarım.
Şiir türkü hepsi araç.
Günlerden şubatın on ikisi
Maraşda bayram var bu gün.
Ayakta nice yüz binlerce kişi.
Fransıza maraş dar bu gün
Yanıyor bak alev alev kalesi
.Nedir bu çektiğim benim senden.
Bir gönüle seni katamadım gönül.
Beleşe vermeye razıyım dünden.
Hiç kimseye seni satamadım gönül.
Ben seni başımdan atamadım gönül
.
Karıştır kitabı hele bir bak içine.
Yokluk fakirlik suç mudur savcı bey.
Damda bizim oğlan bilmem ki suçu ne.
Ordan çıkmak güç müdür savcı bey.
Daha önce bilmezidim ben bu sarayı.
Ne ara nede sor beni.
Sana dargınım vicdansız.
Kırdın sen gönlümü deli.
Sana dargınım vicdansız.
Gayrı sana yar diyemem.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!