Leyla’ sı açınca onulmaz yara,
Mecnun’ un yüreği sökülür, gider…
Yârin mâtemiyle bürünür kara,
Özünden damlalar dökülür, gider…
Dil yarası derin, durmadan kanar,
Gariban nasıl yaşasın,
Cepde yırtıklar büyüdü.
Bilmem kimlere baş vursun,
Cepde yırtıklar büyüdü.
Keneler geldi yapıştı,
Sen bir yöne, ben bir yöne giderken,
Bu sevgimiz yaşamaz ki, ceylanım
Şu kalbimi param parça ederken,
Aşkın ile coşamaz ki ceylanım.
Ben ortada buluşmayı beklerken,
Yazdık çizdik hesap ettik
Çok bilirdik çok yanıldık
Ömrümüzü de mahfettik
Çok bilirdik çok yanıldık
Boşa koyduk doldurmadı
Canım babam can yoldaşım
Sensiz zehir olur aşım
Tek sen iste ben vereyim
Feda olsun sana başım
Sensiz nasıl yaşarım ben
Bu dünyanın binbir hilesi vardır,
Canım yavrum sana doğma demiştim.
Gariblere kahbe dünya zindandır,
Canım yavrum sana doğma demiştim.
Üzerinde dağı taşları vardır,
Şu siyaset bizde oyuncak gibi,
Bir çamurlu sudur, görünmez dibi;
Bin türlü hilenin, yazar,kâtibi...
Yutarsan kardeşim, çarşaf dolması,
Peşine gelecek zulüm salması...
Vay be yine yüzüm gülmedi bu gün,
Ne kara yazıymış hiç silinmiyor.
Hayatım bağlanmış bin bir kördüğüm,
Günlerce aylarca çöz çöz bitmiyor.
Belli etmesemde içim kan ağlar,
Delimiymişimki gardaş
Dört biryanı almış telaş
İçim dışım bir hoş olmuş
Bak yanıyorum arkadaş
“Ne oluyor, ne oluyor
Kaç yıl oldu unuttum, hâlâ buna doymadın
Taş üstüne taş değil, helik bile koymadın
Çamur gibi huyundan, yıllar yılı caymadın;
Göster çirkin yüzünü cümle âlem izlesin
Utanmayı bilmedin, bâri için sızlasın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!